Temel: Tecridi kırmak için tüm gücümüzü seferber edeceğiz

Eş Genel Başkan Yardımcımız Tayip Temel'in Mezopotamya Ajansına verdiği röportaj:

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, direnişin merkezinde İmralı tecridine karşı mücadelenin olduğunu belirterek, “Tecridi kırmak için tüm gücümüzü seferber edeceğiz” dedi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021’de gerçekleştirilen kesintili telefon görüşmesinden bugüne haber alınamıyor. Aile ve avukatların görüş başvuruları ya “disiplin” cezaları gerekçe gösterilerek engelleniyor ya da yanıtsız bırakılıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Parti Sözcüsü Ebru Günay ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ömer Öcalan, 20 Ekim’de İmralı’da görüşme gerçekleştirme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Yanıtsız bırakılan bu başvurunun ardından bu kez Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile HDP milletvekilleri Nuran İmir, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Erdal Aydemir, 30 Kasım’da Adalet Bakanlığı’na başvurdu. 

CPT ZİYARETİYLE DERİNLEŞEN KAYGILAR

Başvuruların yanıtsız bırakılmasıyla artan kaygılar, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin Eylül ayında İmralı Adası’na yaptığı ziyaretle derinleşti. CPT’nin İmralı’yı ziyaret ettiğini açıklamasından sonra Asrın Hukuk Bürosu, müvekkilleri Abdullah Öcalan’ın CPT ile görüşmeye çıkmadığı yönünde duyum aldıklarını açıkladı. 

HDP TECRİDE KARŞI HAREKETE GEÇİYOR 

HDP de İmralı tecridini ve haber alınamama halini direnişinin merkezine aldı. Son olarak 17 Ekim’de toplanan partinin Merkez Yürütme Kurulu, İmralı’da kritik duruma karşı harekete geçme kararı aldı. HDP, İmralı’da hukukun işlemesi ve avukat görüşünün sağlanması için tüm bileşenleriyle birlikte kapsamlı eylem planını hazırlayarak, harekete geçiyor. 

İmralı tecrit sistemini, mücadelesinin merkezine alan HDP’nin Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, İmralı’da haber alınamama halinin topluma ve siyasete yansımalarını, bununla birlikte yarattığı sonuçları değerlendirdi. 

TECRİDE KARŞI SEFERBERLİK 

Tecrit hukuksuzluğunun yaklaşık iki yıldır haber alınamama haliyle sürdürüldüğüne dikkat çeken Temel, bu durumun toplumda, Kürt halkında, Öcalan’ın ailesinde derin kaygı ve şüpheler yarattığının altını çizdi. Söz konusu durumun CPT ziyaretinin ardından derinleştiğini vurgulayan Temel, Abdullah Öcalan’ın sağlığından endişe duyulan bir noktaya ulaştığını söyledi. Kürt halkı ve Türkiye demokrasi güçlerinin İmralı tecrit sistemini kabul etmesinin mümkün olmadığını dile getiren Temel, buna karşı bütün imkanları seferber edeceklerini ifade etti. 

EN BÜYÜK SORUN SAVAŞ SİYASETİ 

“Bugünden başlayarak, bunu yeni yıla da yayacak şekilde direnişi, tecride karşı tepkiyi etraflıca örgütleyeceğiz” diyen Temel, partinin tecridi direnişin merkezine almasının nedenlerini şöyle anlattı: “Türkiye’deki en büyük sorun AKP-MHP iktidarının savaş siyasetidir. Bu, Kürt halkını, Kürt halkının kazanımlarını hedef alan bir savaş. Dolayısıyla savaş, saldırı, işgal, tasfiye, demokratik siyaset alanını tasfiye etmeye dönük girişimler giderek yoğunlaşıyor. Bu siyasetin karşısında duran en güçlü aktör de Sayın Öcalan’dır. Bu tasfiye siyasetini de bu savaş politikalarını da boşa çıkaracak, çözümü savaş karşıtı politikalarıyla, projeleriyle mümkün kılacak aktördür. Esas olarak savaş siyasetinin boğmaya çalıştığı çözüm perspektifini ve demokratik yollarla diyalog zemini oluşturacak olan aktör de Sayın Öcalan’dır.”

HER TEMAS SAVAŞ SİYASETİNE DARBEDİR

Kürt halkına dört bir yanda savaş açıldığını, bunun son halkasının Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların olduğunu belirten Temel, “Bu savaşa karşı en etkili karşı argümanları ve çözüm olanağını ortaya koyacak olan aktör Sayın Öcalan’dır. Bu sebeple Öcalan’la her diyalog ve temas, bu siyasete büyük bir darbedir. Sayın Abdullah Öcalan’la kurulacak her iletişim, demokrasi güçlerine yönelik tasfiye planına da bir cevaptır, karşı hamledir. O açıdan bizim artık direniş hattımızın merkezinde tecride karşı mücadele var. Tecridi kırmak için de tüm gücümüzü seferber edeceğiz. Topyekûn bir şekilde Kürt kurum ve kuruluşları, Kürt siyasi hareketini, Türkiye’deki demokrasi hareketlerini, yine HDP bileşenlerini, bütün emekçi yapıları bu konuda sorumluluğa ve direnişe destek vermeye çağırıyoruz” dedi. 

Röportaj: Özgür Paksoy

20 Aralık 2022