Temelli: Afrinliler geri dönecek ve özlemini duyduğumuz hayatı yeniden inşa edecek

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, İstanbul’da düzenlenen Newroz kutlamasına katıldı. Onbinlerce kişinin katıldığı Newroz’da konuşan Temelli, şu ifadeleri kullandı:

Binlerce yıl önce, zalim Dehaq’a karşı Kawa’nın yaktığı özgürlük ateşi yanmaya devam ediyor. Ateşin ve güneşin çocukları bu ateşi yakmaya devam ediyor. Selam olsun Amed’e, İzmir’e, Selam olsun Afrin’e!

2013’de okunan o mesajda, barış mücadelesinden vazgeçmeme sözü verdik. Bizim sözümüz selamdır, selam olsun İmralı’ya, Sayın Öcalan’a. 

O gün bu sözü veren yoldaşlarımız 500 gündür tutsak. Barış mücadelesi verdikleri için 10 binlerce yoldaşımız tutsak. Bugün cezaevlerinde, sönmeyen o Newroz ateşini onlar da yakıyor, onlara da binlerce selam olsun.
O sorumluluğu sırtlayan bu mücadelenin önünde koşan binlerce arkadaşımız tutsak. Evet, tam 500 gün oldu, bu mücadelenin önünde yürüyen sevgili Eş Genel Başkanımız Figen’e, Sebahat’e, kadın yoldaşlarımıza selam olsun. Onlar zulmün gözüne, gözlerini kırpmadan bakıyorlar, selam olsun onlara. Bizim barış mücadelemizin öyküsünü yazan, mücadelenin en önünde yürüyen sevgili Selahattin’e, kardeşimize binlerce selam olsun. 

Bu ateş Dehaq’lardan kurtulana kadar sönmeyecek

Zulüm neredeyse mücadele orada yükseliyor. Bugün bu yaktığımız özgürlük ateşleri aslında bir direniş ateşi, bir mücadele ateşidir. Bizi bir olmaya, yan yana olmaya çağıran bir ateştir. Bu ateş biz bu Dehaq’lardan kurtulana kadar sönmeyecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Afrin bir barış vahasıydı 

2011’de Suriye’de savaş başladı. IŞİD’ler ile El Kaideler, Suriye’nin her yerini ateşe verdiler. Kıyımlar, katliamlar yaptılar. Kadınlara çocuklara binlerce zulüm yaptılar. Bu IŞİD dediğiniz çete bir tek Afrin’e giremedi. Afrin’de bir tek kurşun atılmadı. Afrinliler, orada bir düzen kurdu. Öyle bir düzen ki bu IŞİD çetelerinden, ÖSO çetelerinden kaçanlar Afrin’e sığındılar. Afrinliler evlerini açtılar, aşlarını paylaştılar. 150 binlik Afrin nüfusu 400 bine çıktı. Afrin bir barış vahasıydı. 

IŞİD artıklarıyla, El Nusra, El Kaidecilerle beraber Afrin’e girdiler

Orada halklar buluştu; Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler buluştu. 7 yıl barış içinde yaşadılar. Ama başka bir şey daha yaptılar tüm dünyaya radikal demokrasi örneği yaşattılar. Yani “insanlığın kurtuluşu nasıl olur” dediğinizde, işte “Afrin’deki gibi olur” dediler. Buna tahammül edemeyenler Afrin’i kuşattı. Buna tahammül edemeyenler IŞİD artıklarıyla, El Nusra, El Kaidecilerle beraber Afrin’e girdiler. Afrin halkına zulmetmeye, bu demokrasi, bu barış vahasını yok etmeye girdiler. 

Afrinliler geri dönecek ve özlemini duyduğumuz hayatı yeniden inşa edecek

Afrin Afrinlilerindir. Afrinliler bugün oradan çekildiyse bunları teşhir etmek için çekilmiştir. Bütün her yeri yağmalayan bu güruh tüm çıplaklığıyla ortadadır. Afrinliler bugün çekilmiştir ama yarın Afrin’e geri dönecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Onurlu bir barış için, erdemli bir hayat için, bütün dünyanın ikiyüzlülüğünü teşhir etmek içindir bu hamle. Afrinliler Afrin’e dönecek ve o özlemini duyduğumuz hayatı yeniden inşa edeceklerdir. 

Ateşkes çağrısına kulak vermediler 

Bugün Afrin’de bunlar yaşanmadan önce, BM Güvenlik Konseyi bir ateşkes kararı almıştı. Biz de dedik ki, “Afrin’de, Doğu Guta’da ateşkes uygulansın, bu zulme son verilsin, hatta bu ateşkes kalıcılaşsın. Suriye’de demokratik çözüme hep birlikte katkı sunalım, biz HDP olarak hazırız” dedik. Türkiye devletine de, Hükümete de bu çağrıyı yaptık. Onlar bu çağrıya kulak vereceklerine savaş dediler. Savaş siyasetiyle beslenerek bugüne nasıl geldilerse, Afrin’i kuşatmayı sürdürdüler.

Bütün televizyonları ele geçirmişler, hepimizi bir yalana ikna etmeye çalışıyorlar

Şimdi büyük bir başarıymış gibi “18 Mart Çanakkale’si ile 18 Mart Afrin’i” diye insanlara anlatmaya çalışıyorlar. Bütün televizyonları ele geçirmişler, hepimizi bir yalana ikna etmeye çalışıyorlar. Bizim yalanla işimiz yok. Biz hakikatin sesiyiz ve bu ses asla susmayacak.

Hava sahası neden kapatılmadı anlıyor musunuz?

Rusya’sı ABD’si AB’si Almanya’sı, İran’ı hepsi sessiz kaldılar. Burada yaşanan insanlık dramına ses çıkarmadılar. Hepsinin kirli hesapları, kirli pazarlıkları var. Silah ticaretleri var. Vekalet savaşlarından kendi geleceklerinin, iktidarlarının ömrünü biçiyorlar. 

Bugün Putin Rusya’da seçim kazanmış, AKP Genel Başkanı Erdoğan diyor ki “Putin kardeşimi kutlarım. Gelecek, Akkuyu’da nükleer santralin temelini atacağız.” İşte neden hava sahası kapatılmadı anlıyor musunuz? İşte hesap bu, hesap nükleer, hesap savaş. İşte bu savaştan beslenenlerin hepsinin aklı, vicdansızlığı aynı. 

Bizler mücadelemizi yükselterek bu savaşa dur diyebiliriz

Bu savaşı ancak halklar durdurabilir. Ancak emekçiler durdurabilir. Ancak bizler bu savaşa dur diyebiliriz. Bizler mücadelemizi yükselterek bu savaşa dur diyebiliriz. Ortadoğu’da, Türkiye’de bugün yaşanan bu zulme ancak bizler dur diyebiliriz. Alanlarda, sokaklarda yan yana gelenler başarabilir. Kürt düşmanlığından beslenenler, iktidarlarını devam ettirmek isteyenler zulmü her yere yayıyorlar.
Evlerimizin içine, sokaklarımıza, iş yerlerimize, tarlalarımıza o zulmü taşıyor ve zulümle abad olacaklarını sanıyorlar. Hayır, halk size hayır diyecek. Bunu durduracak. Nasıl 16 Nisan’da hayır dediysek bu gidişata da dur diyeceğiz. “Faşizme karşı omuz omuza” dedik. Tüm mağdurlar tüm emekçiler kadınlar bu mücadeleyi omuz omuza yükseltme zamanıdır. 

16 yıldır iktidardasın, geçmiş sensin, bu zulmü yapan da sensin

Bakın Kürt düşmanlığı yapanlar, Kürt’e kurt işareti yapanlar “Geçmişte çok hata yapıldı, ders çıkaralım bir daha yapmayalım” diyorlar. Geçmiş dediğin nedir ki? 16 yıldır iktidardasın, geçmiş sensin, bu zulmü yapan da sensin. 

Afrin’i, Roboski’yi, Cizre’yi unutmayacağız

Kendisi, bir söylediği bir söylediğini tutmadığı için sanıyor ki biz de unutacağız. Unutacak mıyız? Roboski’yi unutacak mıyız? Ankara’yı Cizre’yi unutacak mıyız? Afrin’i unutacak mıyız? Unutmayacağız. Bunların bu zulümlerinin hiçbirini unutmayacağız. 16 yıl boyunca yaptığımız bizi bugün yoksulluğa mahkum edenleri unutmayacağız. Hiçbir şeyi unutmayacağız. Aşımızı işimizi çalanları unutmayacağız. 

İktidarlarını devam ettirmek için seçim hileleri, yetmedi şimdi de hileli seçim yasaları hazırlıyorlar. OHAL 18 aydır devam ediyor.  Yüz binlerce insanı mağdur ettiler, on binlerce kamu çalışanının ihraç ettiler. Savaşı sürdürebilmek için aşımızı işimizi çaldılar, geleceğimizi de çalmak için çabalıyorlar. Buna izin verecek miyiz? Asla, buna müsaade etmeyeceğiz. Sokak sokak, mahalle mahalle yan yana geleceğiz örgütleneceğiz. Yan yana geleceğimizi faşizme karşı mücadelemizi örgütleyeceğiz. 

Onun sandık hesaplarını bugünden bozacağız 

Onun sandık hesaplarını şimdiden, bugünden bozacağız. İşte Newroz alanlarında bir araya geldik, yarın da 1 Mayıs alanlarında yan yana gelecek, mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz. Türkiye halkları Türkiye emekçileri şimdi tam da mücadeleyi yükseltme eşiğindedir. Eğer bugün biz bunu başarabilirsek, bu Newroz alanında olduğu gibi, devrimcilerle, işçilerle yan yana gelebilmişse Kürdüyle, Türküyle, biz bunu başarmışız demektir.
Kongremizden aldığımız güçle yolumuza devam ediyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz. Üzerimize düşen sorumluluğu asla tereddüt etmeden taşıyacağız. Bundan kimsenin kuşkusu yok . Neredeysek orada hakikatin sesi biziz. Biz neredeysek Kawa’yı yaktığı ateş biziz. Neredeysek zulme karşı direnen biziz. Biz asla vazgeçmeyeceğiz.  

Yoldaşlarım!  Faşizme karşı omuz omuza. 50 yıldır bu halklar bu sloganla yan yana geldi. Biz de kongremizde faşizme karşı omuz omuza dedik. Tüm halkları mücadeleye davet ettik. Umudumuzla, kararlılığımızla mücadelemizi sürdürüyoruz. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyiz. Biliyoruz. Biz haklıyız, biliyoruz biz kazanacağız! Mutlaka kazanacağız, Mutlaka kazanacağız! 

İstanbul Newroz’u bir kez daha gücüyle sesiyle bu umudu yükseltmiştir. Bu kararlılığın sesi olmuştur. Hepinizin bayramı kutlu olsun. Mücadelemiz, direnişimiz kutlu olsun, yolumuz açık olsun. Bijî Newroz, bijî têkoşîna gelan!

21 Mart 2018