
Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Diyarbakır’da gerçekleştirilen “Savaşa Karşı Demokratik Çözüm Mitingi"nde konuştu. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Kürdistan İttifakı bileşeni partilerin başkanları, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik de mitinge konuşmacı olarak katıldı. Sağlık sorunları nedeniyle sahnede kısa bir konuşma yapan Leyla Güven, yaptığı Kürtçe konuşmada açlık grevi direnişi sürecinde hayatını kaybeden 9 kişinin ismini okuyarak onları andı. Leyla Güven, “Sayın Öcalan bize barış mücadelesi yürütmeye hazır mısınız dedi. Biz de diyoruz ki evet hazırız. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi. Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, şunları söyledi:
Merhaba Amed, (Amed seninle gurur duyuyor sözlerine karşılık) ben sizinle gurur duyuyorum. Ben sizin hizmetinizdeyim. Siz onursunuz, siz gurursunuz, siz üçüncü yolsunuz. Selam olsun yola çıkana, yol gösterene, selam olsun İmralı’ya, selam olsun Sayın Öcalan’a.
Faşizme karşı yan yana omuz omuzayız
İşte buradayız, hep beraber yine yan yana, omuz omuza meydanlardayız. Faşizme karşı omuz omuza olacağımızı söyledik. Asla mücadelemizden vazgeçmedik, asla bir adım bile geri atmadık. Onurlu barış, demokratik çözüm, toplumsal barış için demokrasi için bu yolda yürümeye devam ediyoruz. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyiz.
Bu sistem arızalı, bu hastalıktan kurtulmanın yolu barıştır, demokrasidir
Evet bu ülke büyük bir kabus içinde. Bu kabusun adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Bu kabusun adı AKP-MHP bloku. Şimdi bu kabustan kurtulma zamanı. Hep birlikte faşizme karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Ama hep birlikte demokratik müzakerenin yolunu da açacağız. Onurlu barışı, demokratik müzakereyi var etmek şimdi bizim boynumuzun borcudur. Şimdi hep birlikte bunu inşa edeceğiz. Bugün bu iktidar yolun sonuna gelmiştir, tükenmiştir. Bu sistem arızalıdır. Kendileri bile diyor ki “Bu sistemin MR’ını çekeceğiz, bu sistemi rehabilite edeceğiz”. Yani kabul ediyorlar ki hastalar. Bu hastalığın çaresi demokrasi, bu hastalığın çaresi onurlu barıştır. Biz çareyi gösteriyoruz ama onlar savaşta ısrar etmeye devam ediyorlar. Onlar ne kadar ısrar ederlerse etsinler bu ülkede barışı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz, demokrasiyi mutlaka hayata geçireceğiz. Tecriti de kıracağız, faşizmi de yıkacağız.
Kürdistan’ı ayıklamak için Evliya Çelebiye kadar gitmişler, Alparslan’a kadar gidin Kürdistan’ı da Kürtleri de öğrenin
Buraya geliyorlar tam da buraya. Seçim zamanı bu meydanda şirinlik yapıyorlar, Kürtçe konuşuyorlar, Kürdistan diyorlar. Seçim bitiyor, 31 Mart’ta, 23 Haziran’da Kürt tokadını yiyince Kürtçe’yi unutuyorlar, Kürdistan’ı unutuyorlar. Şimdi gitmişler kitaplardan Kürdistan sözcüğünü çıkarıyorlar. Evliya Çelebi’ye kadar gitmişler. Evliya Çelebi’nin hatıralarında Kürdistan sözcüğünü ayıklıyorlar. Bence daha geriye gidin, 1071’e gidin. Gidin bakın Alparslan geldiğinde kim karşılamış onları. Kürdistan’ı da öğrenin, Kürtleri de öğrenin. Bunlarda tarih bilgisi yok. Bunlar tarih bilmez, bunlar halkları tanımaz. Bunlar, kültürden insandan anlamazlar. Bunlar yıkıcı; tarihi, kültürü, kentleri yıkmakla meşguller. Biz de bunlara inat tarihimize, kimliğimize, kültürümüze sahip çıkacağız. Böylece hep birlikte bir geleceği inşa edeceğiz. Bir adada yaşayacağız, Demokratik Cumhuriyeti birlikte var edeceğiz. Ortak vatanımızda Demokratik Cumhuriyet için tüm bu saldırılara tüm bu yok saymalara rağmen yan yana geleceğiz. Bir arada olacağız ve ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti de barışı da biz inşa edeceğiz.
HDP’ye saldırıyorlar umudu öldürmeye çalışıyorlar: Bu umudu öldürebilirler mi?
Yoldaşlarım, arkadaşlarım umut biziz, gelecek biziz. O yüzden de sabah akşam HDP’ye saldırıyorlar. Her türlü karalama ile saldırı ile bu umudu öldürmeye çalışıyorlar. Bu umut ölür mü? Bu umudu öldürebilirler mi? İşte bunu bildikleri için de bu köhne siyaset bu tükenmiş siyaset, şiddetten savaştan başka bir şey konuşamaz halde. Dönmüşler bit pazarında cevher arıyorlar. Sanki bizim hafızamız kuş beyinli hafızası.
Erdoğan'la geldiler Erdoğan'la gidecekler
Bizim hafızamız fil hafızası fil, asla unutmayız. Bu Sur’u yakıp yıkanları, Sur’dan Toledo yapmaya kalkanları asla unutmadık. O yüzden de gelip buralarda dolaşmasınlar. Onlar tarihin çöplüğündeki yerlerini aldılar. Onlar işçiye düşman, onlar kadına düşman, sana bana Kürde düşman. İşte o yüzden onların yeri tarihi çöplüğüdür. Hepsini süpürüp tarihin çöplüğüne atacağız. Erdoğan ile geldiler Erdoğan ile gidecekler.
Eğer çözüm istiyorsan önce Afrin’den çık, çünkü Afrin Afrinlilerindir
Savaştan başka bir şey bilmiyorlar. Yok Pençe 1, yok Pençe 2... Sürekli sınırötesi harekat, Suriye sınırına yığınak, sonra da kalkıyorlar çözüm adına ahkam kesiyorlar. Sen çözüm mü istiyorsun o zaman Suriye halklarına saygı göstereceksin. Suriye halklarının geleceğine ve iradesine saygı göstereceksin. Türkiye’de barış Orta Doğu’da barış diyeceksin. Ancak o zaman Türkiye’de de Orta Doğu’da da sorunlar çözülür, halkların geleceğinin önünü açılır. Oysa sen ne yapıyorsun? Bu çetelerle kol kola girip Afrin’de olduğu gibi Suriye haklarına zulüm götürüyorsun, şiddet, savaş götürüyorsun. Eğer sen gerçekten çözümün peşindeysen çık Afrin’den. Afrin Afrinlilerindir. Afrinliler geri dönsün. Yerinden yurdundan edilenler geri dönsün. Şimdi kalkmışlar Suriyeli mültecileri düşmanlaştırıyorlar. Kürtlere yaptıkları zulüm bir yandan Suriyeli mültecilere yaptıkları zulüm bir yandan. Biliyorsunuz bunların bir de meczup bakanı var, çıkmış Avrupalıları tehdit ediyor. “Biz kapıları açarsak 6 ay dayanamazsınız” diyor. İşleri güçleri tehdit, işleri güçleri, nefret, ayrımcılık, bölücülük. Bir ülkeyi bölecekseniz, önce toplumu bölersiniz. Onlar da bunu yapıyor. Bunlar bölücüdür diyorum inanmıyorlar. Evet bölüyorlar.
Mecbur muyuz senin bölücü zihniyetinle buluşmaya
Diğer küçük ortak çıkmış diyor ki biz Kıbrıs için, Kıbrıs'a dair bir metin yazdık, herkes imzaladı HDP imzalamadı. Mecbur muyuz senin metnine imza atmaya, senin o bölücü zihniyetinle buluşmaya mecbur muyuz? Sen halklara ne verebilirsin düşmanlıktan, nefretten başka. Kıbrıs için bizim yazdıklarımızı hele bir git oku. Arkadaşlarına söyle promptera koysunlar, oradan oku, oku da çözümü gör. Kıbrıs halkları için Kıbrıs için çözümü gör.
Biz tüm halklar için özgür bir geleceği, demokratik bir çözümü, onurlu barışı öneriyoruz. Kıbrıs’ta da Türkiye’de de Orta Doğu’da da her yerde savaşa son diyoruz. Savaşın bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bu savaş kime yarar, size yarar mı? Sizin için bu savaş aş mı iş mi? Aşımızı çaldılar, işimizi elimizden aldılar, bizi şiddete, savaşa boğdular. Bir yerde savaş, adaletsizlik varsa orada zorbalık vardır. Bu zorbalığı karşı aşımızı, işimizi istiyoruz. Barış istiyoruz, barış istiyoruz, barış istiyoruz.
10 bin yıllık tarihi yakıyorlar ne için damatlar, müteahhitler zengin olsun diye
Bu savaş yolsuzluktur, zulümdür. Bu savaş politikalarına son verme zamanıdır. Bu savaş kime yarar, bu savaş damada yarar. Çıkmışlar utanmadan sıkılmadan TV ekranlarından İHA’ları SİHA’ları gösteriyorlar. Üstünde de yazıyor Bayraktar İHA, Bayraktar SİHA. Kim üretiyor bunu, damat. Kaç tane almışlar: 86 tane. Kaç paradır. Milyonlarca dolar. Damat zengin. Ya diğer damatlar, diğer damatlar işsiz, diğer damatlar yoksul, tüm evlatlarımız mağdur. Ne için, savaş sürsün diye. Savaş sürdükçe zengin olanlar işte bu mağduriyetin müsebbibi, bu mağduriyetin sorumlusudur. O yüzden barış istemiyorlar, o yüzden emeği sömürmeye, doğayı talan etmeye devam ediyorlar. Ormanlarımızı, yaşamımızı yakıyorlar. Hasankeyf’i yakıyorlar. 10 bin yıllık tarihi yakıyorlar. Ne vicdan kalmış bunlarda ne de yurt sevgisi. Tam 10 bin yıllık tarih. Sular altında bırakacaklar. Ne için? Müteahhitler zengin olsun diye. Baraj yapacak, ne için? Enerji ihtiyacı için mi? Hayır, yandaş müteahhitler zengin olsun diye. Yandaş müteahhitler, damatlar ve Saray kendi çıkarları kendi haksız zenginlikleri için bu halka sömürüyü, talanı, zulmü dayatıyorlar. İktidarda kalabilmenin yolunu bulmuşlar: Kürde düşmanlık Kürde savaş. İşte buna hep birlikte son vereceğiz.
HDP büyüyor, HDP güçleniyor
Üçüncü Yola çıktık dedik. Evet HDP kurulduğu günden bugüne, HDP ve HDK olarak kararlı bir şekilde mücadelemizi büyütüyoruz. Tecrit sonlansın, bu ülke tecrit politikasından, bu ülke kayyımlardan, kayyımcı zihniyetten kurtulsun, OHAL’den OHAL zulmünden kurtulsun diye, velhasıl bu ülke faşizmden kurtulsun diye bu yolda kararlı bir şekilde yürüyoruz. HDP büyüyor, güçleniyor, HDP bu yolu açmaya devam ediyor. Şimdi hep birlikte tüm Türkiye halkları; Kürdü, Türküyle, tüm inançları, Alevisi, Sünnisiyle, emekçiler, kadınlar, demokrasi ittifakında yan yana geleceğiz, buluşacağız. Ortak vatanımızda ortak iyiyiyi var etmek için yan yana geleceğiz. Konuşacağız, müzakere edeceğiz, radikal demokrasinin gereği ne ise mahallemizde, sokağımızda, iş yerimizde hayata geçireceğiz. Hep birlikte yarınımızı geleceğimizi inşa edeceğiz.
Yan yana gelip demokratik bir anayasa yapacağız
Demokrasi ittifakında buluşmak toplumsal uzlaşma için önemli bir adımdır bu adımı hep birlikte atacağız. Demokrasi ittifakında buluşmak bir toplumsal sözleşme yapmaktır, bir toplumsal mutabakatı var etmektir. Bunun için buluşacağız. Yan yana geleceğiz, demokratik bir anayasa yapacağız. Eşit yurttaşlık temelinde, herkesin içinde kendini bulduğu, var olduğu bir anayasa yapacağız ve böylece barışın yolunu açacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu uyduruk sistemden hep birlikte kurtulacağız. Bunu yaparken yol temizliği de yapacağız. Yargı bağımsızlığı, evrensel hukuk kuralları için insan hakları için mücadele edeceğiz.
Zindanlar boşalsın Sebahat, Selma, Figen, Selahattin özgür kalsın diye mücadele edeceğiz
Zindanlar boşalsın diye; Sebahat, Selma, Figen, Selahattin özgür kalsın diye mücadele edeceğiz. Yoldaşlarımızın bir suçu yok, bir sevdaları var. O sevdadan ne onlar ne biz vazgeçtik. Bu Üçüncü Yol bizim sevdamızın yoludur. İçeride de dışarıda olsak direnmeye devam edeceğiz. Direneceğiz ve biz kazanacağız. Yoldaşlarım, arkadaşlarım, inanın mutlaka kazanacağız. Nasıl yerellerde Amed’de, Van’da, Kars’ta iktidar olduysak Türkiye’de de iktidar olacağız. İşte şimdi bu umudu büyütme zamanıdır. Şimdi umudumuzla ve HDP ile yürüme zamanıdır. Hepinizin yolu açık olsun. Hepinize başarılar diliyorum. İnanıyorum ki bu yolun sonu aydınlıktır, özgürlüktür, barıştır. Serkeftin hevalno.
22 Temmuz 2019