Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden Mehmet Emin Özkan ile ilgili başvurulara cevap niteliği olmayan cevaplar

28 Mayıs 2021'de 55 milletvekilimiz 25 yıldır cezaevinde tutulan ve ayakta durmakta dahi zorlanan 83 yaşındaki ağır hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın, hapishaneden hastaneye elleri kelepçeli olarak götürülmesini ve tedavisi esnasında yatağa kelepçelenmesini TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna yaptıkları başvuru ile Meclis gündemine taşımıştı. Dün (15 Nisan) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, başvuruya ilişkin milletvekillerimiz Dirayet Dilan Taşdemir, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Dersim Dağ, Ali Kenanoğlu, Murat Çepni, Garo Paylan, Remziye Tosun, Sait Dede, Fatma Kurtulan, Ömer Öcalan, Pero Dündar, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hüseyin Kaçmaz ve Erol Katırcıoğlu’na Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden gelen cevap yazısını tebliğ etti.

Ancak gelen yazı, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na yapılan başvurumuzdaki talepler bakımından bir cevap niteliği dahi taşımamaktadır ve hukuka aykırı bir biçimde Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan Mehmet Emin Özkan’ın 302 kez kurum revirinde, 375 kez hastanede tedavi altına alındığını "iyi niyet göstergesi" olarak sunmuştur. İleri yaşına rağmen yıllardır hapishanenin olağanüstü koşullarında yeme, içme, giyinme, banyo, tıraş, wc gibi temel ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen mahpus için Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü çağdaş infaz anlayışı kapsamında gerekli tedbirlerin alındığını ve şimdiye dek yapılan muayene ve tedavilerine bakıldığında bir ihmalin olmadığını iddia etmiştir.

Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü cevabında Mehmet Emin Özkan hakkında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 22 Haziran 2021 tarihli raporuna atıf yapmış ve Mehmet Emin Özkan’ın nöropsikolojik testlerinde motor emirleri eksiksiz yerine getirmesine rağmen kimlik bilgilere dahil tüm sorulara ‘bilmiyorum’ şeklinde cevap verdiğini belirtmiştir. Ayrıca raporda kişi hakkında yeterli kanaat oluşmadığından söz edilmiş ve R Tipi (rehabilitasyon) hapishanesine sevk edilmesi önerilmiştir. Kurulun bu raporu mahpusa bildirildiği ve fakat hem mahpusun hem de avukatının bu öneriyi gerek yol mesafesinden gerekse de orada kendisine refakat edecek biri olmadığı gerekçesiyle reddettiği açıklamıştır.

Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü mahpusun R Tipi hapishane önerisini, kendisine orada refakat edecek biri olmadığı gerekçesiyle reddetmesi ile ilgilenmemiş, sadece “öneriyi sunduk ve kabul edilmedi” demiştir. Nitekim bahsi geçen hastane heyet raporunda mahpusun sorulanlara ‘bilmiyorum’ demesi Müdürlükçe yeterli bir veri olarak ele alınmış, mahpusun iyi olduğu kanaatine varılmıştır.

Yapılan başvurularda, “Mahpusun içinde bulunduğu ağır hak ihlalinin sonlandırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmelidir” denilmişse de, bu konuda bir adım atılmadığı gelen cevap yazısından anlaşılmaktadır. İletilen cevap yazısından mahpusun Adli Tıp Kurumuna yeniden sevk edildiği ve işlemlerinin devam ettiği belirtilmiştir.

Yine vekillerimizin yapmış olduğu başvuruda sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye elleri önden kelepçeli olarak götürülen Mehmet Emin Özkan’ın ayakta durmakta zorlandığı, tedavi esnasında da yatağa kelepçelendiği bilgisi aktarılmıştır. Konuya dair verilen cevap ise ellerin kelepçelenmesindeki takdirin doktor ve jandarmada olabileceği, bu konuda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün bir yetkisinin olmadığı yönündedir.

Ayrıca gelen yazıda Anayasa’nın Yargı Yetkisi başlıklı 9. Maddesi hatırlatılmış hiçbir organın mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı belirtilmiştir. Ancak yapılan başvurular bir talimat talebi olmayıp, yaşam hakkı bağlamında ele alınması gerekli 83 yaşındaki ve yüzde 87 vücut fonksiyon kaybı olan hasta bir mahpusun tedavi hakkı için infazının ertelenerek yaşamını görece daha iyi koşullarda geçirebilmesi adına yapılmıştır.

16 Nisan 2022