Tiryaki: Belediyelerimizle ilgili tek bir yolsuzluk suçlaması yok, belediyeleri gasp edenler yargılanacak

Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Rüştü Tiryaki, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Tiryaki, şunları söyledi:

Biliyorsunuz önceki gün İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşüldü. İçişleri Bakanına doğrudan bir dizi suçlama yöneltildi muhalefet partileri tarafından. Bazı konularda özellikle muhalefet partileri yanıt istedi. Neydi bunlar; Birleşik Arap Emirlikleri’ne ne için gittiği, kiminle gittiği, kime ait uçakla gittiği soruldu. Yurt dışına kaçan kişilere önceden haber verip vermediği soruldu. İçişleri Bakanına siyasi cinayetleri aydınlatmak yerine arkasındaki kişileri araştırmayarak bu cinayetleri karartıp karatmadığı soruldu. Yine suçlularla olan boy boy fotoğrafları soruldu. Bunlarla ilgili açıklama yapması istendi.

İçişleri Bakanı suçlamalara cevap vermedi

Bütün dünyanın aradığı uyuşturucu baronlarının Türkiye’ye elini kolunu sallayarak nasıl geldiği, bu kişilerin kimler tarafından korunduğu, bunların arasındaki savaşlara dair bir dizi soru soruldu İçişleri Bakanına. Yine Türkiye’nin uyuşturucu üssü haline gelmesine ilişkin biz dizi soru soruldu. Peki, Sayın Bakan ne yaptı bu iddialara yanıt vermek yerine? Meclis’te milletvekillerine hakaret etti, gerginlik yarattı, çokça dile getirdiğimiz gibi “terör terör terör” dedi. Bir de açık bir hukuksuzluk ve yolsuzluk örneği olan kayyım siyasetine yönelik eleştirilere yanıt vermek yerine, görevden alınan belediye başkanlarımızı yolsuzluk, usulsüzlük ve hırsızlık yapmakla suçladı. Belediyelerimizin ismini tek tek andı. Belediye başkanlarımızın bu suçlamalar nedeniyle 800 yıla varan cezalarla cezalandırıldığını söyledi. 

Şimdi konuşmasının başında şöyle bir şey söyledi İçişleri Bakanı, “Milletin verdiği vergilerle belediyelerin milletimize nasıl hizmet edeceğini gösterenler, burada büyük bir ithamla karşı karşıyadırlar” dedi. Bu kasttettiği belediye başkanları, kayyımlardır. Kayyımlar için bunu söyledi. Kayyım olarak görevlendirdiği gaspçıları itham ettiğimizi söyledi. Bizi hırsızlık ve yolsuzluk yapmakla suçladı. “Bunu yapan HDP’li belediyelerdir” dedi.

Belediye eşbaşkanlarımız hakkında soruşturma başlatıldığı doğru, ceza davaları açıldığı da doğru; belediye eşbaşkanlarımızın yargılandıkları, bunun sonucunda bazı eşbaşkanlarımızın ceza aldıkları ve bu cezaların bir kısmının bölge adliye mahkemesinde ve Yargıtay’da olduğu da doğru. Bunların bir kısmıyla ilgili ayrıntılı bilgi vereceğim. Ama gerçekten İçişleri Bakanının iddia ettiği gibi, belediye eşbaşkanlarımız hakkında yolsuzluk, hırsızlık soruşturmaları var mı, bu suçlamalar neye dayanıyor size anlatacağım. İçişleri Bakanı dedi ki, “98 belediye başkanı, iki alan var biri terörle ilgili biri de yolsuzluklarla ilgili, şu ana kadar 883 yıl ceza aldılar”. 

Sözde Iğdır Belediye Başkanı yolsuzlukta bulunmuş, mahkemelere intikal etmiş, rüşvet almak rüşvet vermek, irtikap. Diyarbakır ili Bismil, Yenişehir, Hazro, Silvan, Ergani; Hakkari, Yüksekova, Kızıltepe, Mazıdağı, Saray; Siirt, Muş ili Bulanık, Korkut; Mardin ili Derik ve birçok belediye diye sıraladı.

Korkut’ta yolsuzluk varsa kendi partisine sorsun

En sondan başlayalım. Ne HDP ne de HDP’nin bileşeni olan partiler hiçbir zaman Korkut Belediye Başkanlığını kazanmadı. Biz hiçbir zaman Korkut Belediye Başkanlığını kazanmadık. Dolayısıyla Korkut Belediyesi ile ilgili bir yolsuzluk varsa, onu mensubu olduğu siyasi partiye sormalı. AKP’li belediye başkanının yolsuzluk yapıp yapmadığını kendi partisine sormalı. Ama diğerleriyle ilgili açıklama yapacağım. 

İrfan Sari, Yüksekova Belediye Eşbaşkanımız, Hakkari 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda “örgüt üyeli”ğinden beraat etmiş, “örgüt propagandası”ndan mahkumiyetine karar verilmiş. Van Bölge Adliye Mahkemesi cezayı az bulmuş, dosya Yargıtay’da. Hasılı kelam kesinleşmiş bir yargı kararı yok. Fakat bu dosyanın içerisinde belediye ile ilgili tek bir hırsızlık suçlaması yok, belediye ile ilgili tek bir yolsuzluk suçlaması yok. Buna dair tek bir suçlama yok. “Örgüt üyeliği” suçlaması var , “örgüt propagandası” suçlaması var. Ayrıntılarla sizi boğmayacağım. Emin olun bu suçlamaların tamamı ya katıldıkları demokratik protesto etkinlikleri veya bir kısmında itirafçı beyanları var. 

Remziye Yaşar Yüksekova Belediye Eşbaşkanımız. “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla iki kez 8 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmış, cezası Van Bölge Mahkemesince uygun bulunmuş. Dosya Yargıtay’da, kesinleşmiş yargı kararı yok. Tek bir hırsızlık, yolsuzluk suçlaması yoktur Remziye Yaşar hakkında. Diyarbakır Sur Belediye Eşbaşkanımız Filiz Buluttekin, Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesince 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmış ve suçlama “örgüt üyeliği” suçlaması. Belediyeyle ilgili tek bir hırsızlık, yolsuzluk suçlaması yok. Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi 2. Ceza Dairesi bu cezayı da bozmuş, bunu da hatırlatayım. Nilüfer Elik Yılmaz, Kızıltepe Belediye Eşbaşkanımız, Gülistan Öncü Savur Belediye Eşbaşkanımız. Resmi cumhuriyet savcılıkları tarafından hazırlanan iddianamelerden veya mahkemelerin verdiği kararlardan alıntı yaparak sizinle paylaşıyorum.

Müfettiş incelemelerinde tek bir usulsüz işlem yok  

Kızıltepe Belediye Eşbaşkanımız Nilüfer Elik Yılmaz, Savur Belediye Eşbaşkanımız Gülistan Öncü.  İkisi de “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” yapmakla suçlanıyorlar, bir de gizli tanık ifadeleri var. Güya belediye eşbaşkanlarımız örgüte para yolluyormuş. Ne zaman, ne kadar hiçbir bilgi yok. Tek bilgi kim olduğu bilinmeyen gizli tanık beyanları. Bunların hepsi iddia. Eninde sonunda arkadaşlarımız bu suçlamalardan aklanacak. Bakanlık müfettişleri bunların üzerine belediyelerimizde araştırma yapmış ama müfettişlerin elinde yolsuzluk ve hırsızlık yaptıklarına, belediye kaynaklarını bir biçimde başka yere peşkeş çektiklerine, örgüte gönderdiklerine dair tek bir bilgi, tek bir belge, tek bir kuşkulu işlem bulunmamış. 

Tek suçlama konusu eşbaşkanlık

Akpazar Belediye Eşbaşkanımız Orhan Çelebi. İki iddianame var elimde, bu iki iddianame de “örgüt propagandası” yapmak. Bunların dayanakları sadece sosyal medya hesaplarında yapmış olduğu paylaşımlar. Örgüt propagandası yapmakla suçlanmış ve hakkında bir ceza soruşturması başlatılmış. İçinde belediyeyle ilgili tek bir hırsızlık iddiası yok, tek bir yolsuzluk suçlaması yok. Buna dair de belediyeye dair tek bir suçlama yok. Şengül Polat, Van Başkale Belediye Eşbaşkanımız. Belediyeyle ilgili yine tek bir hırsızlık, yolsuzluk suçlaması yok. Tek suçlama “örgüt üyeliği”, onun gerekçesi de belediye eşbaşkanı olmak. Bir kadın belediye başkanımız, kurduğumuz eşbaşkanlık sistemi gereği eşbaşkan adayı gösterdiğimiz için “örgüt üyeliğiyle” suçlanmış.

Şevin Alaca Kars Belediyesi Eşbaşkanımız. İddianame burada, belediyeyle ilgili Şevin Alaca’ya yöneltilmiş tek bir tane hırsızlık dosyası yok. Tek bir tane yolsuzluk dosyası yok. Belediyeye yönelik tek bir suçlama yok. Tek suçlama “örgüt üyeliği”, onun gerekçesi de belediye eşbaşkanı olmak. Aleni bir biçimde propagandasını yaptığımız, halkımızın karşısına eşbaşkanlık sistemiyle belediyeleri yöneteceğiz dediğimiz için “örgüt üyeliğiyle” suçlanmış Şevin Alaca. 

Belediye görevleriyle ilgili tek suçlama yok

Yıldız Çetin ve Bayram Çiçek Erciş Belediye Eşbaşkanlarımız. Van Cumhuriyet Savcılığının iddianamesi burada. Belediyeyle ilgili ne Yıldız Çetin’e ne de Bayram Çiçek’e tek bir suçlama yok. Tek iddia “örgüt üyeliği”. Yargılama sürüyor, ortada henüz bir karar yok. Ferhat Kut, Nusaybin Belediye Eşbaşkanımız; belediyeyle ilgili tek bir hırsızlık, yolsuzluk suçlaması veya belediye eşbaşkanı olarak yürüttüğü faaliyetlerle ilgili tek bir suçlama yöneltilmemiş. Ona yönelttikleri tek suçlama, belediyeyi eşbaşkanı sistemiyle yönetmek. Orhan Ayaz, Bismil Belediye Eşbaşkanımız. İddianame ve Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararı elimizde. “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla hakkında bir ceza soruşturması başlatılmış, 6 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmış. Dosya Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinde, hasılı kelam kesinleşmiş bir yargı kararı yok. Bunların içerisinde de tek bir tane yolsuzluk suçlaması yok, tek bir hırsızlık suçlaması yok. Belediye başkanı olarak yürüttüğü çalışmalarla ilgili tek bir suçlama yok. 

Soruşturma konusu su borçlarında indirim yapmak

Berivan Helen Işık, Siirt Belediye Başkanımız hakkında soruşturma başlatıldı, uzunca bir süre ev hapsinde tutuldu. Suçlama “örgüt üyesi” olmak, “örgüt propagandası” yapmak. Bu işlemin iptali için İdare Mahkemesinde dava açıldı, devam ediyor. Yine 2911 Sayılı Kanuna muhalefetten başlatılmış soruşturmalar var. 

Hakkında belediye işlemleriyle ilgili bir soruşturma var. Ceza davası değil, İçişleri Bakanlığı bir soruşturma başlatmış. Ne biliyor musunuz soruşturmanın konusu? Vatandaşların su borçlarının faizinde indirim yapmak! Vatandaşların su borçlarının faizinde indirim yaptığı için belediye eşbaşkanımız yolsuzlukla suçlanmış. Allah’tan bu konuda ön inceleme alınmış da soruşturma tamamlanmamış. 

Yolsuzluk dediği bir yıllık gazete aboneliği 

Bir başka yolsuzluk iddiasını söyleyeceğim. Van Özalp Belediye Eşbaşkanımız Yakup Almaç. Kuruma bir gazete ve dergi aboneliği yapılmış. Yeni Yaşam Gazetesi ve Zring Dergisi aboneliği yapılmış. Aboneliğin parası bir yıl peşin ödenmiş. Bir yıl abonelik yapıldığı için, bir gazete ve dergi aboneliği yüzünden belediye eşbaşkanımız hakkında soruşturma başlatılmış. Yolsuzluk ve usulsüzlük dedikleri suçlama bu. 

Bilirkişi “usulsüzlük yok” demiş 

Hakkari Belediye Eşbaşkanımızla ilgili de bir usulsüzlük soruşturması var. Soruşturmanın konusunu söyleyeyim, şirketin ismini söylemeye gerek yok. Şirkete fatura karşılığında içecek ve teşrifat için 8 bin 730 TL ödemiş belediye eşbaşkanımız. Bakanlık, içecek ve tefrişatlar tek tek yapılmadığı için soruşturma ve icra takibi başlatmışlar. Bilirkişi raporunda “hiçbir usulsüzlük yok” diye oy birliğiyle karar alınmış. Hakkari Belediye Eşbaşkanı ile ilgili şunu söyleyeyim. Başkanlarımız halka karşı duydukları sorumluluk gereği, her ay yaptıkları harcamaları, gelir ve giderlerinin ne kadar olduğunu belediye binasının üstüne astıkları bir afişle halkla paylaşmışlar. Görevde kaldıkları her ay bunu yapmışlar. 

Eş Genel Başkanlarımızı dinlemek soruşturma konusu yapılmış

Van Belediye Eşbaşkanımız Bedia Özgökçe Ertan, hakkında 45 soruşturma dosyası var. Fakat bu 45 dosyanın hiçbiri belediye başkanlığıyla ilgili değil. Ama eşbaşkanlık var, 2911 Sayılı Kanuna muhalefet etmek var veya yaptığı basın açıklamaları var. Susarak Eş Genel Başkanlarımızı dinlemek var. Bunlarla ilgili 45 tane soruşturma var, soruşturmaların hiçbiri Van Belediye Eşbaşkanımızın yürüttüğü göreviyle ilgili değil. Hiçbiri yolsuzluk, usulsüzlük suçlaması değil. 

Her bir kayyımın raporları var

İçişleri Bakanının öyle bağıra bağıra, “Bunlar hırsızlık yolsuzluk yapıyorlar, bunun hesabını soruyoruz” demesini gerektiren bir tane suçlama yok. Her bir il ile ilgili, her bir ilçeyle ilgili hazırladığımız raporlar var. Her bir kente görevlendirilen, her bir ilçeye görevlendirilen kayyımın yolsuzluklarına dair düzenli raporlar hazırlıyoruz. Van kayyım dosyamız, Mardin kayyım dosyamız, Erzurum, Iğdır, Kars kayyım dosyamız var. Bir kısmını paylaştık, bir kısmını zaman içinde sizlerle paylaşacağım. Diyarbakır ve ilçelerine dair kayyım dosyamız. Ağrı, Bitlis, Muş ve ilçelerine dair kayyım dosyalarımız. Adıyaman, Dersim, Urfa ve ilçelerine yönelik kayyım dosyalarımız. Hakkari, Şırnak ve ilçelerine dair kayyım dosyalarımız. Tümüyle ilgili kayyım dosyalarımız var. Birkaç tane örnek vereceğim, kimler nasıl hırsızlık yapmış. 

4 milyon TL geliri olan ilçeye kayyım 680 milyon TL borç bıraktı

Birinci kayyım döneminde; aylık geliri 4 milyon, yıllık geliri 48 milyon TL olan Yüksekova Belediyemize kayyım 680 milyon TL borç bırakmıştı. İller Bankasından çekilen 680 milyon TL kredi. Bu kredi İller Bankasından çekilirken, ilçenin nüfusunun 500 bin olduğu söylenmiş. Oysa gerçekte ilçenin 100 bin kadar nüfusu var ve su abone sayısı 9 bin. Aylık su gelirinin 5 milyon TL olduğunu söylemişler. Kayyım; kaymakamdan, validen bahsediyoruz, kayyım olarak görevlendirilen kişiler bunlar. Aylık su geliri 9 bin TL olan ilçenin su gelirinin 5 milyon TL olduğunu söylemişler. Nüfusunun 500 bin olduğunu söylemişler ve bunun üzerinden kredi çekmişler İller Bankasından.

680 milyon TL’lik tesis hala ortada yok

Bu astronomik krediyi ilçenin altyapısını değiştireceğiz diye çekmişler. İlçenin kanalizasyon tesisini değiştireceğiz, demişler. İlçede hala kanalizasyon tesisi yok ve ilçe hala kendi olanaklarıyla yani kuyular açarak çözmeye çalışıyor. O ilçeye bir iki yıl içinde 600 milyonu aşkın borç bırakmışlar. Şimdi Yüksekova’nın kayyımlardan kalan borcu 1 milyarın üzerinde. Onlarca yıl boyunca Yüksekova Belediyesi ne yaparsa yapsın, bütün gelirini İller Bankasına ödese bile bu borcu kapatamayacak. 

Mardin kayyımı hakkında yolsuzluktan soruşturma başlatıldı

Bir başka örnek, defalarca söyledik, hatırlatmakta yarar var. Çünkü karşılaştırma yapmak, bu işi anlayabilmek için en doğru yöntem olacaktır. Mardin kayyımı usulsüzlük yaptığı için, valiliğin kaynaklarını parti başkanı gibi parti çalışmalarına harcadığı için Tunceli Valisi iken yargılandı ve hapis cezasıyla cezalandırıldı. Cezası ertelendi, valilik görevinden alınmadı. Pek çok yere vali olarak atandı. Son olarak Mardin’e atandı. İki kez kayyım olarak görevlendirildi. Aynı iş ve işlemleri yürütmeye devam etti. Hakkında Mardin’de de usulsüzlük ve yolsuzluktan soruşturma başlatıldı.

Yolsuzluk soruşturması açılan kayyımı müfettiş yaptılar 

O Mardin Valisini, Mardin kayyımını İçişleri Bakanı ne yaptı biliyor musunuz? Mülkiye Başmüfettişi yaptı yolsuzlukları, hırsızlıkları araştırsın diye. Bir kez yargılanmış ve cezalandırılmış, üstüne ikinci kez hakkında soruşturma yürüyen valiyi, soruşturmaları araştırsın diye mülkiye başmüfettişi yaptı. Ben yolsuzluklarını defalarca söyledim. Birkaç tanesi şöyle: 16 masası olan bir lokantayı düşünün, bu masaların her birine 4 kişi otursa, 64 kişinin birlikte yemek yiyebileceği bir yer. Bir günde belediyeye 4 bin kişilik yemek fatura edilmiş. Bir günde! Bakanların kendi bütçesi var, Turizm Bakanlığının, Milli Savunma Bakanlığının kendi bütçesi var. Bu bakanlar her Mardin’e geldiğinde, onlara, korumalarına ve çevresindeki herkese Mardin kayyımı araç tahsis etmiş. Halkın kaynaklarını bakanlara tahsis etmiş. İçişleri Bakanının parası mı yok, Milli Savunma Bakanlığının parası mı yok? Kendi kaynaklarıyla bunu karşılayacakken, Mardin kayyımı Mardin halkının parasını harcamış. Her seferinde 50 bin TL’lik, 100 bin TL’lik araç kiralamış. Sadece araç kiralama bu kadar. Bunların diğer giderlerinden, yemeklerden falan hiç bahsetmiyorum. Gelen bakanlara, İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere aynı tespihçiden 50 bin TL’lik, 100 bin TL’lik, 150 bin TL’lik gümüşler hediye edilmiş. İşte hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar, İçişleri Bakanının kendisinin görevlendirdiği kayyımlardır.

Anayasal suç işliyorsunuz

Şimdi bizim belediye başkanlarımızla ilgili bunu yapan İçişleri Bakanına bir fotoğraf göstermiştik. Hakkari ve Şırnaklı iki belediye başkanı, usulsüzlük, yolsuzluktan hapis cezasıyla cezalandırılmış. İki belediye başkanı bu cezaları aldıktan sonra, İçişleri Bakanını ziyaret etmişlerdir ve makamında onlarla fotoğraf çekmişlerdi. Bir yanda hakkında göreviyle ilgili tek bir soruşturma olmayan belediye başkanlarını görevden uzaklaştıracaksınız, diğer yandan hakkında mahkeme kararı olan belediye başkanlarıyla hatıra fotoğrafı çektireceksiniz. Bunları sorduk, İçişleri Bakanı yanıt verdi, ne dedi biliyor musunuz? Onların göreviyle ilgili bir suçlama yoktu dedi. O yüzden ben onları görevden alamam dedi. Peki bizim belediye başkanlarımızın hangisinin göreviyle ilgili suçlama vardı. Madem görevi ile ilgili suçlama olmayan kişileri görevden uzaklaştıramıyorsun, bizim 48 belediye başkanımızı hangi yasaya dayanarak görevden uzaklaştırdınız? Hangi anayasal kurala dayanarak görevden uzaklaştırdınız? 4 yıl boyunca bunu söyledim. Anayasal suç işliyorsunuz dedim İçişleri Bakanına. Anayasa hükmü çok açık. Görevi nedeniyle hakkında soruşturma olmayan belediye başkanını görevden uzaklaştıramazsınız. Ama İçişleri Bakanı bir OHAL KHK’sının arkasına sığınarak görevden uzaklaştırabileceğini söylüyordu. 

Hukuk önünde hesap vereceksiniz 

Göreceksiniz bugünler değişecek, dönecek. Anayasal ilkeleri, yasal ilkeleri tamamen yok sayan, halkın seçme ve seçilme hakkını yok sayan, belediyeleri gasp eden İçişleri Bakanı başta olmak üzere, bu kayyım görevlendirmesinin altında imzası olan her kamu görevlisi -bu vali olabilir, kaymakam olabilir, mahalli idareler genel müdürlüğünün bürokratları olabilir, bizzat İçişleri Bakanı olabilir- Anayasayı yok saydıkları için mutlaka yargılanacak ve yargı karşısında bunun hesabını verecek. 

12 Aralık 2022