HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı Alevi köyü olan Keçeci köyüne imam atanmasına ilişkin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yazılı soru önergesi verdi. Tuncel önergesinde, Keçeci köyünün yaklaşık bin yılı bulan bir Alevi köyü olduğnu ve adını köyde bulunan "Keçeci baba" diye bilinen türbeden aldığını hatırlatarak, "Yüzyıllardır Alevilik inancının esaslarına göre ibadetlerini yapan Keçeci köyü halkı geçmişte birçok sefer Alevi inancından kaynaklı devlet makamları tarafından ayrımcılığa uğramış diğer Sünni köylere göre çifte standart uygulanmıştır. Köy muhtarının açıklamasına göre köye yol, su, kaldırım gibi temel hizmetlerin yerine getirilmeyerek çifte standart uygulanmaktadır. Bu sorunlara ek olarak devletin idari makamları üzerinden dönem dönem bu köye imam atamaları gerçekleşmiş, gelen imamlar kısa süre sonra köy halkının tepkilerinden kaynaklı köyü terk etmek zorunda kalmıştır" dedi.

Tuncel, köyde bulunan Osmanlı döneminden medresenin camii olarak kullanılmaya başlandığını kaydederek, "O dönemlerde atanan imam ise 2014 yılı içerisinde köye gelerek görevini icra etmeye başlamıştır. Bu duruma tepki gösteren köy halkı ise imzalar toplamak ve kaymakamla görüşmeler yapmak üzere tepkilerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Kaymakam ve köyde kurulmuş olan karakol komutanı ise imamın köyden ayrılmayacağını ve köyde ezanın okunmaya devam edeceğini bastırarak vurgulamışlardır. "Müslüman olan bir ülkede ezanı susturamazsınız" gibi sözler kullanarak kendisiyle görüşen muhtara ve köy halkına imamın görevine devam edeceğini bildirmiştir. Bunun üzerine keçeci köyü halkı da köyden dışarı göç etmiş olanlar da dâhil olmak üzere imza kampanyalarıyla gerekli mercilere başvurma yollarını denemektedirler. Yüzyılardır Alevilere yönelik uygulanan asimilasyon politikalarına karşı kendi kültür ve inançlarını korumak için bir mücadele içerisine girmişlerdir" ifadesini kulandı.

Tuncel, Bakan Arınç'a şu soruları yöneltti:
"Köy halkı yanan medresenin tekrardan eski dokusunu korumak suretiyle restore edilerek bir eğitim yeri olarak inşa edilmesini talep etmişlerdir, fakat idari kurumlar bu talepleri dikkate almayarak cami işlevi gören bir yer haline dönüştürülmesi için adımlar atmışlardır. Köy halkının bu taleplerinin ilgili makamlar tarafından reddedildiği doğru mudur?
Köy halkının talepleri doğrultusunda Kaymakamlığa ulaştırılan dilekçeler red edildiyse gerekçesi nedir?
Halkın tepkisine rağmen zorla uygulamaya devam edilmesine ve Alevilerin inancına saygı gösterilmemesine dair ilgili kişiler ve kurumlar hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
Alevi köyü olduğu için devlet hizmetlerinde çifte standart uygulandığı iddiaları doğru mudur? Bu iddiaları Bakanlığınız araştıracak mıdır? Mevcut durumda, kaç Alevi köyüne imam ataması yapılmıştır?"

24.07.2014