Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Tüm kamuoyunun bildiği üzere, KCK operasyonları demokratik siyasetin önünü tıkayan ve bugün gelinen süreçte hukuk dışılığı konusunda hemen hemen hiçbir şüphe kalmayan operasyonlardır. Bu operasyonlar, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclisi üyeleri, belediye meclisi üyeleri, parti genel başkanları, parti genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri, parti çalışanları, seçmenler, demokratik kitle örgütü yöneticileri, çalışanları, üyeleri, kadın örgütleri yöneticileri çalışanları, üyeleri, insan hakları derneği yöneticileri, çalışanları, üyeleri, gençlik derneği çalışanları üyeleri, kültür merkezleri çalışanları üyeleri, avukatlar, dernekler olmak üzere yasal demokratik siyaset zemininde onurlu bir şekilde varlığını korumaya çalışan tüm halkımıza yönelik imha operasyonlarıdır.

Yasadışı delillerle, hukuk dışı dinlemelerle, uzun ve gerekçesiz tutuklamalarla hukuk devleti tartışmalarını yoğun olarak açan ve müzakere sürecinin devam ettiği bu günlerde gözaltına alan, tutuklayan, yargılayan tüm yargı mercilerinin ortadan kaldırıldığı ve yargılamaya dayanak yasal maddelerinin hemen hepsinin değiştiği ve değişeceği bir dönemden geçerken ne yazık ki oluşan mağduriyetler halen devam etmektedir. Bugün devam eden tüm KCK dosyalarının içi boşalmıştır. Fakat tutuklu yargılamalar, uzun sürelere varsa da, yine matbu nedenlerle devam etmektedir.

KCK operasyonlarını en ağır bir şekilde geçiren illerin başında Şırnak gelmektedir. Yapılan operasyonlarla hemen hemen hiç seçilmişin kalmadığı Şırnak’ta mahkemeler tutukluluk süresini uzatmak için adeta bir hukuka karşı savaş vermektedirler.

Silopi KCK davasında 3’ü tutuklu 25 vatandaşımız yaklaşık üç yıldır tutuklu yargılanmaktadır. Aynı şekilde Cizre KCK davasında 23’ü tutuklu 88 vatandaşımız yargılanmakta ve yargılanan tutukluların tutukluluk süresi yaklaşık üç yıldır. Yine Cizre KCK davası, Cizre ve Şırnak mahkemeleri arasındaki görev tartışması dolayısıyla uyuşmazlık mahkemesinde olup, mahkemelerin bu görev tartışması sebebiyle tutuklulukta geçen süre her geçen gün gerekçesiz ve hukuk dışı bir şekilde artmaktadır.

Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Temmuz 2014 tarihinde duruşması görülecek olan Şırnak KCK davasında ise 23’ü tutuklu 67 vatandaşımız yargılanmaktadır. Bu dosya ise kamu güvenliği gerekçesi ile farklı bir şehre nakledilme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Tüm KCK dosyalarında olduğu gibi, bu dosyaların da en önemli özelliği; başta belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, parti çalışanları, BDP İl ve ilçe yöneticileri, demokratik kitle örgütü yöneticileri, çalışanları, üyeleri, kadın örgütleri yöneticileri çalışanları, sendikacılar olmak üzere yasal demokratik siyaset zemininde çalışma yapan halka yönelik operasyonlar olmasıdır.

Gözaltına alan ve tutuklayan mahkemeler, Şırnak operasyonlarından da anlaşılacağı üzere yargılamayı yapmaktan, yüzleşmekten adeta çekinerek sanıkları mahkeme önüne çıkarmaktan çekinmektedir. Şırnak ve Cizre davalarında görüldüğü gibi, mahkemeler hiç bir somut, yasal gerekçe göstermeden genel olarak dosyaların diğer illerde görülmesi için Bakanlığa başvuru yapmaktadır.

Bu bağlamda;

Tüm demokratik kamuoyunu, insan hakları örgütlerini, Barolar Birliği ile bölge barolarını, adalete hizmet eden tüm hukukçuları ve avukatları, Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görlecek olan 23’ü tutuklu 67 siyasetçinin yargılandığı Şırnak KCK davasında sorumluluk almaya ve bu sorumluluk çerçevesinde davayı takip ile adaletin tesisi için duyarlılık göstermeye çağırıyoruz.

HDP Eş Başkan Yardımcısı
Meral Danış Beştaş
14 Temmuz 2014