İstanbul Milletvekilimiz Levent Tüzel, Ağrı'nın Diyadin ilçesinde bir fırında çalışan Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocukların gece geç saatlerde güvenlik güçleri tarafından katledilmesine ilişkin İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergenin gerekçesi şöyle:

Ağrı'nın Diyadin ilçesinde 12.08 2015 tarihinde gece saatlerinde İlçe Jandarma Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından özel harekat timlerinin, Jandarma Komutanlığı'nın karşısındaki bölgeyi rastgele taradığı ve Atatürk mahallesinde bir fırında çalışan ve odun almak için dükkanın karşısındaki depoya giden Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocukların olay yerinde yaşamını yitirdiği; Murat Mahallesi'nde ise sabah saatlerinde harabe halindeki evlerin arasında bir erkek yurttaşa ait ceset bulunduğu haberleri basına yansımıştır. Görgü tanıkları, bu kişinin infaz edildikten sonra panzerle sürüklenip buraya getirildiğini iddia etmiş ve olay yerinde kan ve sürükleme izleri olduğunu gördüklerini dile getirmiştir.


Çocukların infaz edildiği işyerinin üst katında yaşayan ve aynı zamanda olayın görgü tanığı olan ailelerin evlerine baskın düzenleyen özel harekat timlerinin evdeki herkesi darp ettikten sonra, Fevzi Kahraman (50), Aytekin Kahraman (45), Mehmet Kahraman ve Harun Kahraman gözaltına alın alınmıştır. İlk olarak gözaltına alınmaya çalışılan Fevzi Kahraman'ın olayın görgü tanığı olduğu belirtildi. İddiaya göre çocukların öldürüldükten sonra üzerlerine gerilla kıyafeti giydirildiğini söyleyen Kahraman polislere "Bunlar çocuk. Fırında çalışıyorlardı" diyerek tepki göstermesi üzerine polislerin, Fevzi Kahraman'ı gözaltına almaya çalıştığı, Kahraman'ın gözaltına alınmasına engel olmaya çalışan aynı aileden Aytekin Kahraman, Mehmet Kahraman ve Harun Kahraman da polislerce darp edilerek gözaltına alındığı belirtilmektedir.


Ağrı Valiliği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada ise "12 Ağustos 2015 günü saat 21.00 sıralarında bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından Diyadin İlçe Jandarma Komutanlığı’na roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmiştir. Güvenlik güçlerimizin karşılık vermesi ile kaçan teröristlerin yakalanması için yapılan operasyonda 3 terörist silahlarıyla birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir.” ifadeleri yer almaktadır.


Olayın ardından Ağrı Milletvekilimiz Dirayet Dilan Taşdemir, Ağrı ve Diyadin Belediyesi eş başkanları ile birlikte, Diyadin kaymakamı ve savcısı ile yaptıkları görüşmelere dair yaptığı açıklamada; Savcının olay hakkında bilgisinin olmadığı, olay yerine dahi gitmediği, Savcının haberi olmadan kolluk güçlerinin akşam öldürülen gençlerin cenazelerini alıp Erzurum'a otopsiye gönderdiği, gözaltına alınanlara dair bilgisi olmadığı; Savcı ile Kaymakamın ifadelerinin çeliştiği belirtilmektedir.


32 yurttaşımızın İŞİD devreye sokularak katledildiği Suruç katliamı sonrası “terör ile mücadele” adı altında başlatılan siyasi ve askeri operasyonlar, karakollar vb. güvenlik birimlerine yönelik bombalı saldırılar giderek yaygınlaşmaktadır. Son günlerde Silopi, Cizre, Diyadin, Batman gibi birçok kentte evde, sokakta, karakolda yurttaşlara yönelik 90’lı yılları anımsatan şiddet, işkence görüntüleri ve hak ihlalleri kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Çözüm süreci masada beklerken, siyasi iktidarın terörle mücadele adı altında sivil halka yönelik işkence ve katliama dönüşme riski taşıyan bu “güvenlikçi” politikadan bir an evvel vazgeçmesi ülke barışı içi için elzemdir.

Bu çerçevede;

  1. 1

    Mardin Diyadin’de bir fırında çalışan Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocukların ölümünün siyasi ve idari sorumlusu kimdir? Siyasi ve askeri operasyonların durdurulması için daha kaç çocuk ve gencimizin ölmesi gerekiyor?

  2. 2

    İlçe Jandarma Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından; Atatürk mahallesinde bir fırında çalışan Orhan Aslan ve Emrah Aydemir isimli çocukların özel harekat polislerinin açtığı ateş sonucu öldüğü iddialarıyla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise neden?

  3. 3

    Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocuklara öldürüldükten sonra PKK kıyafeti giydirildiği doğru mudur?

  4. 4

    Fevzi Kahraman (50), Aytekin Kahraman (45), Mehmet Kahraman ve Harun Kahraman neden gözaltına alınmışlardır? Savcılık kararı var mıdır? Bu kişilerin, bu çocukların öldürülmesine ve PKK kıyafeti giydirilmesine tanık oldukları için gözaltına alındığı iddiaları doğru mudur?

  5. 5

    Diyadin Murat Mahallesi'nde sabah saatlerinde harabe halindeki evlerin arasında bulunan erkek cesedi kime aittir? Bu kişinin infaz edildikten sonra panzerle sürüklenip oraya getirildiği, olay yerinde kan ve sürükleme izleri olduğu iddiaları araştırılmış mıdır?

  6. 6

    Cumhuriyet Savcısı ve adli makamlara haber verilmeksizin (olay yerine çağrılmaksızın) iki çocuğun cenazesi özel harekat polislerince Erzurum Adli Tıp Merkezine neden alelacele götürülmüştür?

  7. 7

    Diyadin Cumhuriyet Savcısı tarafından olay yeri/yerleri incelemesi yapılmış mıdır? Yapılmış ise hangi tarihte yapılmıştır? İlk bulgular nedir?

  8. 8

    Cumhuriyet Savcısı olay yeri incelemesi yapmadan, iki çocuğun fırın deposunda öldürüldüğüne ve bir erkek cesedinin sürüklenerek Murat mahallesine getirildiğine dair görgü tanıklarının ifadelerine rağmen, Ağrı Valisi hangi maddi delillere dayanarak “ üç terörist öldürüldü” açıklamasında bulunmuştur?