HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Esenyurt'taki Kobanê eylemine yönelik ırkçı saldırılar sonucu Emek Gençliği Üyesi Mert Değirmenci'nin katledilmesini İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya sordu.

Tüzel'in önergesi şu şekilde:

"İstanbul Esenyurt'taki Kobanê eylemine yönelik ırkçı saldırıda çenesine isabet eden kurşun sonucu 18 yaşındaki Emek Gençliği Üyesi tekstil işçisi Mert Değirmenci yaşamını yitirmişti. Ailesi tarafından, Mert Değirmenci'nin, faili bilinmeyen bir kurşunla yaşamını yitirmesinin ardından günlerce tanıkların ifadeleri alınmadığı, olay yeri tespit işlemi yapılmadığı, kameraların incelenmediği ve hiç bir gözaltı işlemi yapılmadığı belirtilmektedir.

Yine, Esenyurt'ta ırkçı saldırılarda ölümün kıyısından dönen isimlerden biri olan ve iş çıkışında servisten inip evine gitmek isterken çatışmaların ortasında kalan 35 yaşındaki Vanlı Kabil Okyayatan'ın, polis tarafından "öldürün şerefsizi' diyerek kalabalık saldırgan gruba verildiği, "Sen Kürt müsün" deyip, döner bıçağı, balta ve taşla öldüresiye dövüldüğü iddiaları basında yer almıştır. Okyayatan'ın olayı şöyle anlatıyor: "Öldüğümden emin olmak istiyorlardı. Polis de ambulansı geri gönderdi. O arada polisin bir anonsunu duydum. Kodu da 52 olan bir şeye, helikopter diye düşündüm, bir şeyler söyledi. Öldüğümden emin olunca ikinci ambulansı aldılar. Beni ceset torbasına koydular. Ambulansa biner binmez doktora, 'ölmedim, yaşıyorum, belim kötü' dedim."

Tüzel'in soruları şöyle:

"Mert Değirmenci'nin öldürülmesinden kim/kimler sorumludur? Bu olayla ilgili ne işlem yapılmıştır?
İstanbul Esenyurt'taki Roman mahallesinde pompalı silahlarla toplanan bir kalabalık ve ellerinde öldürücü silahlar olduğu halde, kolluk güçleri neden müdahale etmemiştir?
Mert Değirmenci saçma ile değil kurşunla öldürülmüş olup, buna dair hiçbir bir inceleme yapılmış mıdır? Yapılmamış ise nedenleri nedir?
Mert'in yakınlarının ifade alınması için kolluğu zorlamak zorunda kaldığı iddiaları doğru mudur?
Olayın gerçekleştiği yer hemen hastanenin acil kapısının önü olmasına rağmen polis günlerce kamera kayıtlarını neden incelememiştir?
Olayla ilgili, tanıkların ifadelerinin alınmadığı, olay yeri tespit işlemi yapılmadığı, kamera kayıtlarının incelenmediği, tek bir gözaltı işlemi bile yapılmadığı iddiaları doğru mudur?
Esenyurt genelinde silahla, satırla, baltayla sokağa çıkan ırkçı provokasyon gruplarına kolluğun hiç bir müdahalede bulunmadığı iddiaları doğru mudur?
Polisin bu grupların içinde olduğu, kendisinin organize ettiği, bunun için müdahale etmediği iddiası doğru mu?
Esenyurt olayları sırasında 6 kişi kurşunla yaralanmasına rağmen, bu kurşunların sahiplerine ilişkin takip yapılmış mıdır?
Üstü başı parçalanarak öldürülmek istenen Kabil Okyayatan'ın "Beni ırkçı gruplara polis kendi eliyle verdi" iddiası araştırılmış mıdır? Araştırma/Sorgulama kim tarafından yapılacaktır?"

07.11.2014