Diyarbakır Milletvekilimiz Feleknas Uca, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Êzidîlerin yaşadığı soykırıma, soykırım tehdidine ve Türkiye'nin tutumuna değindi. Uca, şöyle konuştu:
Tarih boyunca inançları nedeniyle göçe zorlanmış ve katledilmiş Êzidîler, son olarak 3 Ağustos 2014 günü anayurtları olan Şengal’de, barbar İŞİD çetelerinin saldırısına uğradı. Bu katliam dünyanın birçok ülkesi tarafından soykırım olarak kabul edildi. İŞİD’in Şengal’e saldırısı sonrası Êzidîlere yönelik katliam ve soykırım politikaları tüm dünyanın gündemine oturdu. Êzidîlerin yaşadıkları insanlık dışı uygulamalar pek çok kez raporlaştırıldı. Son olarak, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, katliamı soykırım olarak tanıdı ve IŞİD üyelerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasının önünü açacak bir karara imza attı.
Türkiye “soykırım” olarak kabul etmedi
Ancak, Êzidîlere uygulanan son katliam, Türkiye tarafından resmi olarak kabul edilmemiştir. Geçtiğimiz günlerde, hükümetin sözcülüğünü yapan yandaş medya, Êzidî kadınların kafeslerde diri diri yakıldığı IŞİD’in elindeki Rakka kentinin özgürleştirilmesini, absürt bir biçimde “soykırım” olarak niteledi. Ancak bütün dünyanın soykırım olarak kabul ettiği Êzidî kıyımı, hala Türkiye’de soykırım kategorisinde ele alınmamaktadır.
Şengal bir kez daha soykırımla karşı karşıya
Êzidî güçleri YJŞ/YBŞ tarafından özgürleştirilen Şengal’in işgali bir kez daha gündeme gelmiştir. IŞİD’den sonra şimdi de Haşdi Şabi bölgeye yerleşmiş durumda ve Şengal bir kez daha soykırımla karşı karşıyadır. Fakat Şengal Êzidîlerin anayurdudur ve herkes buna saygı duymak zorundadır.
AFAD kamlarında ne olduğunu bilmiyoruz
Êzidîler Türkiye’de, hala mülteci veya misafir gibi herhangi bir statüye sahip değiller. Kaldıkları AFAD Midyat Kampı ziyarete tamamen kapatıldığından, yaşam koşullarından haberdar değiliz. Yaşam biçimi ve kültürü, Êzidîlik inancı üzerine kurulu olan bu özgün topluluğun, kampta dini vecibelerini yerine getirip getirmediklerini dahi bilmiyoruz. Yaşam koşullarını yerinde incelemek için defalarca başvuruda bulunduğumuz halde, AFAD, Êzidîlerin Midyat kampını ziyaret etmemize izin vermedi.
Êzidîlerin sorunlarının tespit edilmesi, kimlik ve inançlarının korunması amacıyla, 29 Temmuz 2016 tarihinde TBMM’nin ilk Êzidî milletvekilleri olarak, Meclis araştırması açılması için önerge sunmuştuk. Söz konusu önerge, Şengal-Êzidî soykırımının 2. yıl dönümünde HDP Grup önerisi olarak, TBMM Genel Kurul'da tüm siyasi parti grupları tarafından tartışılmış ve önerge Genel Kurul'un oylamasına sunulmuştu. Ancak aynı önerge, 14 ay sonra Meclis Başkanlığı tarafından, “asimilasyon” ve “zulüm” ifadeleri gerekçe gösterilerek iade edilmiştir. Önerge üzerine Genel Kurul’da konuşulduktan sonra önergenin iade edilmesi, hem Meclis İçtüzüğü'ne hem de teamüllere aykırıdır.
Êzidîlerle ilgili önergenin iade edilmesi tesadüf değil
Tüm dünyanın Êzidîlere uygulanan katliamı “soykırım” olarak kabul ettiği ve Şengal işgalinin bir kez daha gündemde olduğu bu süreçte, önergemizin 14 ay sonra iade edilmesi tesadüf değildir. Bu uygulama, AKP’nin Êzidîlere yönelik sistematikleşmiş inkâr politikasının açık ifadesidir. Söz konusu politika, son AKPM kararına, AKP üyesinin çekimser kalmasıyla da kendini ifşa etmiştir. Bizler bu tutumu kabul etmiyoruz! Eski dini inançların, kültürlerin mirasçısı Êzidîlerin maruz kaldığı sorunların bir an önce çözüme kavuşması amacıyla, öncelikle Şengal-Êzidî soykırımının resmi olarak kabul edilmesi için Meclis’in derhal harekete geçmesi gerekmektedir.
26 Ekim 2017