HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, TBMM Başkanlığına HDP'li vekiller tarafından sunulan yazılı soru önergelerine süresi içinde cevap verilmemesini Meclis'e taşıdı.

Üçer, önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Milletvekillerinin Başkanlığınız aracılığıyla ilgili bakanlıklara iletilmek üzere sunmuş olduğu yazılı soru önergelerine cevap verilmemesi sorunu, meclisin güvenirliliğini zedeler niteliktedir. Konu ile ilgili TBMM İç Tüzüğü’nde yer alan amir hükümlere rağmen, bakanlıklar tarafından birçok yazılı soru önergesine cevap verilmesine bile (deyim yerindeyse) tenezzül edilmemesi, meclisin çalışmalarına gölge düşürmektedir.

TBMM İç Tüzüğünde konu aynen şu şekilde ifade edilmektedir:
Yazılı sorunun cevabı
MADDE 99– Yazılı soruların cevabı, Başbakanlık veya ait olduğu bakanlık eliyle Başkanlığa sunulur. Başkan, bu cevabı derhal soru sahibine iletir. Cevap ayrıca soru metniyle birlikte Başkanlıkça alındığı günkü veya bir sonraki birleşim tutanağının arkasına eklenir.
Yazılı sorular, Başbakanlığa veya ait olduğu bakanlığa gönderildiği tarihten itibaren en geç on beş gün içinde cevaplandırılır.
Başkan, bu süre içinde cevaplandırılmayan yazılı sorular için Başbakanın veya ilgili bakanın dikkatini çeker.
Yazılı sorular, dikkat çekme yazısının gönderildiği tarihten itibaren on gün içinde de cevaplandırılmazsa, önergenin süresi içinde cevaplandırılmadığı gelen kâğıtlar listesinde ilan edilir.
Hükümet, yazılı sorunun cevabını, gereken bilgilerin derlenebilmesi için Başkanlığa bilgi vermek suretiyle bir ayı geçmemek üzere geciktirebilir.

Bu açık hükümlere rağmen sadece şahsımın değil diğer birçok milletvekilinin de sunmuş olduğu yazılı soru önergeleri ile ilgili TBMM sayfasında: ‘‘Son Durumu: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kâğıtlarda Yayımlandı’’ ifadesi sıklıkla görülmektedir. Oysa 99. Maddeye göre, cevaplanmaması durumunda gelen kâğıtlarda yayımlanan yazılı soru önergelerine cevap verilmesi için sadece 1 ay daha ek süre hakkı tanınmaktadır. Bu açıdan hükümeti (ve de bakanlıkları) cevapların verilmesi hususunda bir disiplin içerisine sokması gereken denetim mekanizmasının bizzat Başkanlığınız tarafından idare edilmesi gerekmektedir. Ancak aradan sadece aylar değil yıllar geçmesine rağmen birçok soru önergesine hala cevap verilmemiş olması, TBMM Başkanlığının da üzerine düşen görevi yerine getirmediğini göstermektedir. Şahsınız tarafından muhalefet partilerinden herhangi birine üye herhangi bir milletvekiline ait (TBMM sitesinde yer alan) denetim yolları kısmının incelenmesi halinde bu gerçek açık bir şekilde görülecektir."

Üçer, önergesinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e şu soruları yöneltti:

"Süresi içinde cevaplandırılmadığından gelen kâğıtlarda yayımlanan yazılı soru önergeleri için Başkanlığınız nasıl bir çalışma yürütmektedir?
TBMM’nin en önemli (ve hatta en çok kullanılan) denetim yollarından biri olan yazılı soru önergelerinin (cevaplandırılmaması yoluyla) işlevsizleştirilmesi hakkında ne düşünmektesiniz?
Şahsınızın konu ile ilgili bilgisi var mıdır? Varsa neden gerekli önlemlerin alınması için girişimde bulunmamaktasınız?
Bu sorunun giderilmesi amacıyla TBMM’nin ne tür yaptırımlarda bulunma yetkisi vardır? 2002 yılından beri söz konusu yaptırım kanallarına başvurulmuş mudur? Başvurulmuşsa sonuçları nelerdir? Başvurulmamışsa bundan sonra başvurmayı düşünmekte misiniz?
Hükümetin (ve de Bakanlıkların) yazılı soru önergelerine cevap vermeleri zorunluluğu karşısında bu kadar hoyratça davranmaları nasıl açıklanabilir? Bu noktada TBMM Başkanlığının pasifliği ve görevini layıkıyla yerine getirmediği iddiaları konusunda ne düşünmektesiniz?
Gelen Kâğıtlarda yayınlanıp da 1 aylık ek süre verildiği halde halen cevaplanmayan (her bir milletvekiline ait ayrı ayrı belirtilmek üzere) kaç yazılı soru önergesi vardır?
24. dönem kapsamında her bir bakanlığa toplamda kaç yazılı soru önergesi yöneltilmiştir? Her bir bakanlık bu soruların kaçını cevaplandırmış, kaçını cevapsız bırakmıştır?"

28.08.2014