Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Üniversitelerde son dönemde, Kürt gençleri başta olmak üzere demokrat ve devrimci gençlere yönelik ırkçı saldırılar ve linç girişimleri artıyor, öğrenciler siyasi iktidarın söylemleri ile açık hedef haline getiriliyor.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleşen son saldırı da böylesi bir politikanın ürünüdür. Sınav dönemlerinde, öğrenim hakkının kullanılması önünde engel oluşturmak için de gerçekleştirilen bu saldırılar, okul yönetimi tarafından engellenmek bir yana, kolluk vasıtasıyla adeta kışkırtılıyor. Saldırgan ırkçı gruplar ve eli satırlılar, ne yazık ki, okul idaresinin gözetiminde kolluk güçlerince korunurken, saldırılara maruz kalan öğrenciler gözaltına alınıyor.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde de 44 öğrencinin gözaltına alınması da aynı anlayışın ürünüdür. Yerel seçimlerden bu yana Bolu’da Kürt öğrencilere yönelen saldırılar ve linç girişimleri her geçen gün artıyor. Güvenlik güçleri saldırganlara yönelik önlem almazken, saldırıların hedefi olan gençlerin demokratik haklarını kullanmalarına engel oluyor, gençler soruşturma ve gözaltılar ile karşı karşıya bırakılıyor. Gençliğe yönelik bu linç girişimlerine dikkat çekmek isteyen öğrenciler, 17 Kasım 2014 tarihinde, eğitim hakları ellerinden alınan arkadaşları için oturma eylemi yapmak isterken, okula giren çevik kuvvet tarafından zor kullanılarak engellenmiştir.

Kayseri’de ve Çanakkale Biga’da Kürt öğrencilere yönelik benzer saldırılar gerçekleşiyor.
Gençlere yönelen bu ırkçı saldırıların yargı ve kolluk tarafından görmezden gelinmesi, saldırı ve linçe maruz kalan öğrencilerin gözaltına alınması ve disiplin soruşturmalarıyla okullarından uzaklaştırılması kabul edilebilir bir durum değildir.

Üniversitelerin bilim ve düşünce üreten alanlardan ziyade tek tipleştirme ve asimilasyon üreten yerler haline getirilmek istendiği açıktır. Gençlerimizin üniversitelerde eleştirel anlayışı geliştirerek düşünce üretmesine tahammül edemeyen iktidar ve yandaşları, kendileri gibi düşünmeyen ve davranmayan gençlerin öğrenim haklarını ellerinden almak istiyor.

Hükümet kendi yarattığı adaletsizlik, eşitsizlik ve haksızlık karşısında yükselen toplumsal tepkilerden korkuyor ve o nedenle demokratik eylemleri şiddetle bastırmaya çalışıyor. Nerede hükümete yönelik bir tepki varsa, orada şiddet, gözaltı, gaz ve TOMA’lar devreye giriyor.

Haksızlığın dozunu her gün biraz daha arttıran siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Çözüm hak taleplerini bastırmak değil, hakkı teslim etmektir. Üniversitelerde yurtsever, demokrat ve devrimci gençlerin haklı ve meşru talepleri ve etkinlikleri baskılarla engellenemez. Üniversite gençliğine yönelen saldırıların ve haksız soruşturmaların sonuna kadar takipçisiyiz. Demokratik kamuoyunu bu alanda verdiğimiz mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz.

Meral Danış Beştaş
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
18 Kasım 2014