Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Türkiye devleti sınırları içerisinde Türk hukuk sistemine karşı işlenen bir suç olmaksızın yasadışı örgüt üyeliğinden tutuklu olarak yargılanan onlarca yaralı tutsak hukuken karşılığı olmayan bir suçlama ile karşı karşıyadır. Bu yaralılar arasında Suriye vatandaşı olan ve BM sözleşmesi kapsamında sığınmacı olarak değerlendirilmesi gereken birçok yaralının tedavilerinin sağlanıp sağlıklarına kavuşturulması gerekirken tutuk koşullarında bulunuyor olmaları Türkiye’nin (Anayasa 90/5 gereği) kendi hukukunu dahi uygulamadığının en önemli göstergesidir.

Bu kapsamda partimize gerek İnsan Hakları Örgütlerini gerek ise kamuoyuna onlarca başvuru ve hak ihlalleri yansımaktadır. Son olarak Osmaniye Cezaevindeki yaralı tutsaklara ilişkin gerçekleşen hak ihlalleri ne anlaşılabilir ne de kabul edilebilir bir durumdur.

  1. 1

Öncelikle; Kobanê’de ailesini, halkını, insanlığı korumak için savunma yaparken yaralananların Türkiye’de tedavileri sürerken Türkiye’ye karşı işlenmiş bir suç ya da suçlama olmaksızın tutuklanmaları hukuken kabul edilemez bir durumdur.

  1. 2

Urfa’ da tutuklanarak Osmaniye’ye sevk edilen yaralıların özgürlüklerinin kısıtlanması yetmezmiş gibi avukatlarına ulaşması ve savunma hakları da bu sürgünlerle engellenmektedir.

  1. 3

Yaralı tutsakların tedavilerin geciktirilmesi yaralıların sağlık durumlarında kalıcı sorunlara neden olmaktadır. Sağlık haklarının cezaevi idaresinin keyfiyetine bırakılması ve tutsakların yaşam hakları önünde engel olunması siyasi bir tutum olup kabul edilemez bir durumdur.

  1. 4

Yaralı tutsakların tedavilerinin kelepçeli yapılmaya çalışılması ve bu muayeneleri yapan hekimlerin yaralı tutsaklara yönelik yaklaşımları yaralıların tedavileri önünde engeldir.

  1. 5

Türkçe bilmeyen Rojavalı yaralıların tedavileri sırasında tercüman bulundurulmaması yaralı tutsakların tedavilerinde kendilerini anlatamamalarına neden olmakta bu durum ise tedavilerini aksatmaktadır.

  1. 6

Bu kapsamda Osmaniye Cezaevinde sağlık durumları gittikçe ağırlaşan Muhammed Muhammed, Erkin Selanik, Savaş sönmez ve Halis Bozkaplan, Seyithan Baydar ve Halit Ahmet (Süleyman Saçak)’ın daha fazla mağdur edilmeksizin tahliyeleri hayati önem taşımaktadır.

Osmaniye Cezaevi özelinde yaşanan bu ihlallerin başta yaralı tutsaklar olmak üzere tüm hasta tutsaklar için de devam eden ihlaller olduğu vurgusunu bir kez daha yaparak Adalet Bakanlığını, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünü ve yargı mercilerini yaşam hakkını hiçe sayan bu siyasi uygulamalara son vermeye çağırıyoruz. Halkların Demokratik Partisi olarak cezaevlerindeki hak ihlallerinin takipçisi ve mücadelecisi olduğumuzu belirterek her türlü hukuki ve siyasi yolu kullanacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Meral Danış Beştaş
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
25 Haziran 2015