Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

12 Eylül darbecilerinin, 24 Kasım’ı “Öğretmenler Günü” olarak ilan etmelerinden bu yana 33 yıl geçti. 12 Eylül 1980'deki darbeyle uygulamaya konulan neo liberal ekonomi politikalarının ve antidemokratik yönetim anlayışının, kişiler ve kurumlarda açtığı yaralar kronik bir hastalığa dönüşerek 34 yıldır devam ediyor.

Öğretmenler, bir yandan adaletsiz ücret politikaları karşısında ayakta durmaya, itibarsızlaştırılan ve değersizleştirilen meslek onurunu korumaya çalışıyor; bir yandan da eğitim ortamının, içeriğinin, yöntemlerinin yapılandırılmasından özlük haklarına kadar her alanda tekçi, militarist, cinsiyetçi, ayrımcı ve bilimden uzak zihniyet ve uygulamalarla, atanamayan öğretmenlerin sorunlarından eğitim alanındaki kadro boşluklarına kadar birçok konuda mücadele ediyor.

Bu 24 Kasım günü de iktidarın değişmeyen sahte övgüleri, içi boş vaatleri ve hamasi nutuklarıyla geçip gidecek. 25 Kasım olduğunda geriye öğretmenlerin kendi aralarında dayanışma amaçlı oluşturdukları sosyal faaliyetlerin anıları ile öğrencilerinin sunduğu bir çiçeğin mutluluğu kalacak.

Bunlar içi boşaltılan meslek onurunu kurtarır mı bilinmez, ancak bu türden hatırlatmaların her öğretmenin belleğinde unutulmaz izler bıraktığı bir gerçektir. Burada esas olarak bakılması gereken, ağdalanmış ve maskelenmiş nutuklardan çok, içinde bulunduğumuz tablo ve bunun yarattığı, güvensizliktir. Sayılar ve örneklerle resmedildiğinde kralın çıplak olduğu görülüyor.

Gelecek nesillerin yetiştirilmesi akademik, pedagojik, kültürel açıdan nitelikli, tam donanımlı, hakkını alabilen öğretmenler ile özgürlükçü, eşitlikçi, laik, demokratik zihniyet ve uygulamalarla mümkündür. Unutmamak gerekir ki, öğretmene yapılan yatırım ülkenin geleceğine, ilerlemesine, özgürlüğe, demokrasiye, barışa yapılacak en büyük katkıdır.

Yeni yaşamı kurmanın yollarından biri de, öğretmenlere hak ettikleri itibarı, insanca yaşayacakları ve mesleklerini özgürce icra edebilecekleri ekonomik ve sosyal hakları vermek; okulları ve öğretmen odalarını özgür düşüncenin beşiği haline getirmektir.

Tüm bunların ışığında, 24 Kasım’ı Öğretmenler Günü olarak değil; AKP Hükümeti’nin öğretmenlere reva gördüğü onursuzluğu ve çözmediği sorunları protesto günü olarak görüyor ve eğitim alanında yaşanan sıkıntılara bir kez daha işaret etmek için bir vesile olarak değerlendiriyoruz.

Günay Kubilay
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
24 Kasım 2014