HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından cevaplanması istemi ile Nusaybin ve Midyat kamplarına ilişkin Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Mardin'in Midyat ve Nusaybin ilçelerinde bulunan ve ilçe mülki idare amirlikleri ve AFAD Genel Müdürlüğü'nün denetiminde olan iki sığınmacı kampında bulunan Suriyelilerin hangi statüde (mülteci, sığınmacı vb) ele alındığının sorulduğu önergede, söz konusu statünün uluslararası hukuk normlara göre gerekçesinin açıklanması istendi.
Önergede, Bakan Ala'ya şu sorular yöneltildi:
"Kampların denetimleri kimler tarafından yapılmaktadır? Kamplar bağımsız bir gözlem, inceleme ve denetim için hangi kişi, kurum ve kuruluşların girişine açıktır?
Kampların Sivil Toplum Örgütlerinin, İnsan Hakları Kuruluşlarının gözlem, inceleme ve denetimine açılmamasının sebebi nedir?
Kampların Türkiye'deki bağımsız sivil toplum örgütleri ve insan hakları kuruluşlarının gözlem inceleme ve denetimine açılmaması kamplardaki yaşam koşullarının olumsuzluğu ve kadın istismarı ve taciz vakaları başta olmak üzere kamplarda yaşanan dramın kamuoyundan gizlenmesi anlamanı gelmez mi?
Midyat'taki kampta 2 Eylül 2014 tarihinde bir çocuğu ile birlikte kalan ve epilepsi hastası olan 30 yaşındaki S.H adlı kadının kampta tecavüz edildikten sonra intihar ettiği yönündeki iddialar üzerine Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatmış fakat soruşturmayı izlemek için Midyat Kaymakamlığı ve AFAD yetkilileriyle görüşmek isteyen insan hakları ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan heyetin başvuruları neden ret edilmiştir?
Tanık ifadelerine göre 1 Eylül 2014'ü 2 Eylül'e bağlayan gece bir şoförün kadınının bulunduğu çadıra girdiğinin tespit edilmesine rağmen, soruşturmayı yürüten heyetin olay esnasında çadırda bulunan bu tanıkların ifadesini almamasının nedeni nedir?
Yaşamını yitiren S.H adlı kadının ölmeden önce mülteci kampındaki çadırına kampta görevli olmayan ve eski bir korucu olduğu iddia edilen, sabıkası olan bir kişinin girdiği ve bu kişinin 3 ila 20 dakika arası çadırda kaldığı iddiası doğru mudur?
Devletin denetimi altında olmasına rağmen kampla ilgisi olmayan insanların çeşitli yollarla kampa girdiği yönündeki iddialar doğru mudur?"
19.09.2014
Önergede, Bakan Ala'ya şu sorular yöneltildi:
"Kampların denetimleri kimler tarafından yapılmaktadır? Kamplar bağımsız bir gözlem, inceleme ve denetim için hangi kişi, kurum ve kuruluşların girişine açıktır?
Kampların Sivil Toplum Örgütlerinin, İnsan Hakları Kuruluşlarının gözlem, inceleme ve denetimine açılmamasının sebebi nedir?
Kampların Türkiye'deki bağımsız sivil toplum örgütleri ve insan hakları kuruluşlarının gözlem inceleme ve denetimine açılmaması kamplardaki yaşam koşullarının olumsuzluğu ve kadın istismarı ve taciz vakaları başta olmak üzere kamplarda yaşanan dramın kamuoyundan gizlenmesi anlamanı gelmez mi?
Midyat'taki kampta 2 Eylül 2014 tarihinde bir çocuğu ile birlikte kalan ve epilepsi hastası olan 30 yaşındaki S.H adlı kadının kampta tecavüz edildikten sonra intihar ettiği yönündeki iddialar üzerine Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatmış fakat soruşturmayı izlemek için Midyat Kaymakamlığı ve AFAD yetkilileriyle görüşmek isteyen insan hakları ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan heyetin başvuruları neden ret edilmiştir?
Tanık ifadelerine göre 1 Eylül 2014'ü 2 Eylül'e bağlayan gece bir şoförün kadınının bulunduğu çadıra girdiğinin tespit edilmesine rağmen, soruşturmayı yürüten heyetin olay esnasında çadırda bulunan bu tanıkların ifadesini almamasının nedeni nedir?
Yaşamını yitiren S.H adlı kadının ölmeden önce mülteci kampındaki çadırına kampta görevli olmayan ve eski bir korucu olduğu iddia edilen, sabıkası olan bir kişinin girdiği ve bu kişinin 3 ila 20 dakika arası çadırda kaldığı iddiası doğru mudur?
Devletin denetimi altında olmasına rağmen kampla ilgisi olmayan insanların çeşitli yollarla kampa girdiği yönündeki iddialar doğru mudur?"
19.09.2014