Yolsuzluk, kara para aklama, usulsüzlük ve hırsızlık iddialarının araştırılması

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, yolsuzluk, kara para aklama, usulsüzlük ve hırsızlık iddialarında adı geçen SPK başkanları, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı danışmanları, siyasi parti yöneticileri, çeşitli düzeylerdeki bürokratlar, gazeteciler ve bu iddialar karşısında harekete geçmeyen Cumhuriyet savcılarla ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Siyasi çürümenin ve yozlaşmanın ayyuka çıktığı dönemlerde daha çok görünür hale gelen rüşvet olgusu, bu yozlaşmanın hem nedenlerinden hem de sonuçlarından biridir. Bulunduğu makamın gücünü siyasi ahlaksızlıkları ve çıkarları için kaldıraç ve kalkan olarak kullanan milletvekillerinden, devletin ve iktidarın imkanlarını kullanarak haksız kazanç sağlayan, sebepsiz zenginleşen bürokratlara kadar rüşvet çarkı siyasetin yozlaştığı, toplumun derin bir çürümeye maruz bırakıldığı bir sürece işaret eder. Bir dönem AKP ile yakın ilişkileri olduğunu da ifade eden suç örgütü lideri Sedat Peker’in ortaya attığı tüyler ürpertici iddialar, bu siyasi çürüme ve yozlaşma sürecini de gözler önüne sermektedir. Yolsuzluk, kara para aklama, usulsüzlük ve hırsızlık iddiaları ile birleştirildiğinde, siyasi iktidarın gücünü kullanan kimi şahısların adeta emir komuta zinciri içinde ve organize biçimde, planlı olarak bu çarkı döndürdükleri, haksız zenginleşme yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu iddialarda adı geçenlerin arasında SPK başkanları, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı danışmanları, siyasi parti yöneticileri, çeşitli düzeylerdeki bürokratlar ve gazeteciler de bulunmaktadır. Bu iddialar karşısında harekete geçmeyen Cumhuriyet savcıları ise kamuoyu vicdanını yaralamaktadır. Bu vahim iddiaların araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

Korkunç bir siyasi yozlaşmanın ve çürümenin yaşandığı ülkemizde, dudak uçuklatıcı rakamların söz konusu edildiği rüşvet çarkları dönmektedir. Bunlardan sadece bazıları suç örgütü lideri Sedat Peker tarafından ifşa edilmektedir. SPK içinde yaşanan kimi usulsüzlükleri, sahteciliği ve rüşvet çarkını ifşa eden Peker’in iddiaları karşısında savcıların sessizliği ise toplumsal öfkeyi büyütmektedir.

Rüşvet ve haksız zenginleşme, yolsuzluk ve hırsızlık yapıldığı iddiaları arasında SPK başkanlarından milletvekillerine, çeşitli düzeylerdeki bürokratlardan gazetecilere, Cumhurbaşkanı danışmanlarından siyasi parti yöneticilerine kadar çeşitli isimler söz konusu edilmektedir. İddialar karşısında savcıların harekete geçmemeleri, iktidarın yargı üzerindeki baskı ve yönlendirmesi olduğu kanaati toplumda yaygınlaşmaktadır.

Atılan bir tweet için bile anında soruşturma başlatan Cumhuriyet savcılarının, TCK’da tanımlı bir suç kategorisi içine giren, somut delillerin olduğu, gerçek şahıs ve kurumların isminin geçtiği bu iddialar karşısında sessiz kalması ve soruşturma başlatmaması yargının bağımsız olmadığı, güdümlü ve emir ile çalıştığı, yargı kurumunun yürütmenin ağır tahakkümü altında olduğu iddialarını güçlendirmekte, toplumun yargıya olan güvenini daha fazla sarsmakta, adalet duygusunu onarılmaz bir şekilde incitmektedir.

Öte yandan, savcıların sessiz kalması, aynı zamanda TCK’da düzenlenen görevi ihmal suçunun işleniyor olmasına da işaret etmektedir.

İddialar vahimdir ve araştırılması elzemdir. Aksi durum Meclis’in saygınlığına da büyük gölge düşürecektir.

6 Ekim 2022