Yüksekdağ: Afrin’de, Ortadoğu’ da, tüm dünyada savaşın vurduğu kadınlar, çocuklar için bir kez daha ‘barış ve siyasi çözüm’ diyoruz

Cezaevinde tutulan Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın Ankara'da gerçekleşen kadın konferansımıza gönderdiği mesajı:

HDP Kadın Konferansına;

Sevgili Kadınlar, Değerli Konferans Bileşenleri; Kandıra Hapishanesi’nden umutla, dirençle, sevgiyle merhaba hepinize...

Türkiye ve Kürdistan’da büyük alt üst oluşların yaşandığı, savaşın, OHAL’in hüküm sürdüğü bir dönemde toplanan konferansımız, her koşulda güç ve irade olmanın ilanıdır. Bu nedenle hepinizi kutluyor, konferans ve kongre sürecinin direncimizi, azmimizi güçlendirmesini diliyorum.

Konferans ve kongrelerimizin Afrin’e dönük işgal harekatı ve bölgede halklarımızın demokratik, özgür yaşam alanlarına saldırıların gerçekleştiği bir anda toplanıyor olması tarihsel sorumluluklarımıza da işaret ediyor. Şüphesiz bir kez daha savaşa karşı ‘barış’; ölüme karşı ’yaşam’ demeye ve bu değerleri savunmaya devam edeceğiz. Bütün çaba ve mücadelemiz, bölge halklarının demokratik birliği, insanca yaşama mücadelesi içindir. AKP-SARAY iktidarı bu birlik ve mücadeleye düşmanlıkta sınır tanımasa da, tarih bir kez daha birleşen ve mücadele eden halkların zaferine tanıklık edecektir.

Bugün Afrin halkı da karadan, havadan, dört bir yandan varlığını kuşatan zulme karşı mutlaka kazanacaktır. Çünkü haklılığı sonsuza kadar kuşatamazsınız, bombalayamazsınız. Bugüne kadar bölgedeki hiçbir halka, ülkeye tek çakıl taşı fırlatmamış Afrinlilerden terörist icat edemezsiniz. Yıllardır ambargolara, açlığa, IŞİD – Çete saldırılarına rağmen, savaş sürgünlerine ana kucağı gibi açılan, bölgede küçük bir mucize yaratıp, çatışmaların ortasında barış adası gibi parıldayan Afrin’in bu derin ve güçlü ruhunu yenemezsiniz.

Bugün Afrin’in zeytin dallarını kırıp barış ve kardeşlik içinde yaşamına kastedenler bilmeli ki, Afrin zeytin ağaçları cennetidir ve zeytin ağaçları dirençlidir, çok yaşar, çabuk büyür. Bombaların tozu dumanı, ölümün koyu karanlığı “bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe” yaşayan halkları teslim alamaz. Bugün bir kez daha Afrin’de Ortadoğu’ da, Suriye’de ve tüm dünyada savaşın vurduğu kadınlar, çocuklar için, büyük insanlık değerleri için ‘barış ve siyasi çözüm’ diyoruz.

Konferansımız ve Kadın Meclisimizin öncelikli görevi de ‘barış ve demokratik siyasi çözüm mücadelesini büyütmektir. Demokratik Türkiye ufkuyla her gün daha fazla kadını ve insanlığı vuran savaşa, şiddete karşı barış iradesiyle yürüme görevi kadınların omzundadır. Bu omzumuzda taşıdığımız en onurlu yüktür. Ve milyonlarca kadının, halkların kutsal emaneti olarak mutlaka hedefe ulaşacaktır.

Değerli çalışma arkadaşlarım, sevgili yoldaşlar;

Partimize ve kadın kazanımlarımıza dönük saldırıların boşa çıkartılmasında son bir yıl boyunca da özel bir rol oynadınız. Eşbaşkanlar ve milletvekillerine yönelik tutuklama operasyonu ve binlerce parti üye ve yöneticimizin tutsak edilmesi süreci, en önce ve yaygın olarak kadınları vurdu. Hdp’nin kadın temsiliyeti ve eşbaşkanlığına dönük özel saldırılar yoluyla en çok kadın iradesini kırmaya çalıştılar. Buna elbette hiç şaşırmadık ve biz içeride, sizler dışarıda bu saldırıya karşı durduk. Ama tasfiye amacı boşa çıkarılmış olsa da, yetersizlikler, çözümü ertelenmiş sorunlar devam ediyor.

Her şeyden önce faşizme karşı demokratik direnişin tabana yayılması, kadınların öncü, sürükleyici inisiyatif üstlenmesi bugün daha belirgin bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Çok açık ki siyasi saldırganlık ve faşizm tırmandıkça kadına dönük şiddet ve saldırganlık da genel durumunu kat kat aşarak en vahşi, en aşağılık düzeye ulaşıyor. Bu durum kadın iradesi ve inisiyatifini verili koşullara etkili şekilde değiştirilebileceği potansiyel güç ve meşruiyet olanaklarını da büyütecektir. Kadın Meclisimizin özgün olarak odaklanacağı nokta da burası olmalıdır.

Kadın Meclisi’nin yapısı, birleşimi, görev tanımı konusunda gerek geçen dönemde yapılan değerlendirmeler gerekse konferanstaki değerlendirme ve sonuçlar iddialı, siyasi hedeflere uygun ve nitelikli bir örgüt yapısı ortaya çıkarmalıdır. Bu oldukça zorlu dönemde zora teslim olmadığımız gibi iddia, hedef ve nitelik küçültmeye de yönelmeyeceğiz şüphesiz!

Ben konferansımız vesilesiyle bir kez daha partimizin bütün üye ve taraftarı, seçmeni kadınlara, bu tarihe kalın harflerle kaydolacak süreçte daha ileri sorumluluklar alma, emekle, dirençle kendini esirgemeden çalışmalara güç katma çağrısı yapıyorum.

Değerli Arkadaşlar;

Dost-düşman bilir ki ‘HDP BİR KADIN PARTİSİDİR’. Yaşadığımız nice adaletsizliğe, eril siyaset karşısında çetin mücadeleler vermemize rağmen HDP herkesten önce biz kadınların partisidir. Kadınlar; HDP’nin demokratik-eşitlikçi ruhu, her türden ayrımcılığa karşı direnç sigortası, eril kibre, iktidarcılığa tevessül etmeyen çoğulcu, dayanışmacı vicdanıdır. Bugün bütün değerleriyle birlikte HDP’yi koruyup partinin demokratik birliğini, geleceğini savunmak da öncelikle kadınların görevidir. Konferansımızın aklı, iradesi, vicdanı özgür kadınlar öncülüğünde daha güçlü bir HDP için yol açacağına inanıyorum.

Tutsak kadın siyasetçiler olarak, bütün coşkumuz, direncimiz ve içtenliğimizle yanınızdayız. Kadınların şen kahkahalarının yeri göğü çınlattığı halkların ve geleneklerin kazandığı günlerde sevinçle kucaklaşacağımızı da biliyoruz. Yolunuz açık, emeğiniz verimli, üretkenliğiniz, kararlılığınız daim olsun.

Sevgiyle, saygıyla, yoldaşça selamlarım…

Figen Yüksekdağ
Kandıra Cezaevi
2 Şubat 2018