
Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ hakkında açılan davanın duruşması bugün Çağlayan Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yüksekdağ’a “yasa dışı örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 1 yıl hapis cezası verildi.
Duruşmayı İstanbul Milletvekilimiz Pervin Buldan, MYK üyemiz Gülsüm Ağaoğlu, İl Eş Başkanımız Esengül Demir, feminist yazar Hülya Osmanağaoğlu ile çok sayıda kadın örgütü temsilcileri izledi. Duruşma sonrası adliye önünde bir açıklama yapıldı.
Duruşmaya, Kandıra Cezaevi’nden SEGBİS yöntemiyle bağlanan Yüksekdağ savunmasında şunları söyledi:
2015 yılında, dokunulmazlığım devam ederken katıldığım yasal, demokratik bir yürüyüş nedeniyle yargılanıyorum. Öncelikle dönemin koşullarının göz önüne alınmasını isterim. “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiası ile yargılanıyorum, ancak o dönem siyasi iktidar görüşme halindeydi. Devlet yetkililerinin, hükümet sözcülerinin söylemlerini mahkemeye sunmak istiyorum. İsnat edilen suç, 2015 yılının Şubat ayında suç değil bir gündemdi.
Barış hakkında söz söylememiz ifade özgürlüğü değil sorumluluktur
Yaptığım konuşmanın esası, Türkiye açısından önemli bir konu hakkında söz söylemektir. Bu bizim gibi insanlar açısından söz söyleme, ifade özgürlüğü değil aynı zamanda sorumluluktur.
Konuşmamın arkasındayım, Türkiye'nin barışa ihtiyacı var. Eğer bir suç sayılacaksa, benim açımdan bu konu hakkında konuşmamak suçtur. Her türlü etkinlik, anma, konuşma, siyasi iktidarın gözlemi içerisinde yapıldı. O sürecin yükünün ve kefaretinin bize ödetilmesine karşıyım. Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’ına, yukarıdan aşağıya kadar bilgi dahilinde yapıldı.
Siyasi iktidar sorumluluktan kaçamaz
İki tarafta risk aldı, ama bunun bedelini bizler ödüyoruz. Bu yanlıştır. Aldığı riskin sorumluluğunu ödemeyen bir siyasi iktidar var. Ama sorumluluktan kaçamazlar. Yaptıklarımız ve söylediklerimiz aynıydı. Türkiye barışı için farklılıklarımız olsa dahi, düşüncemiz, ideolojimiz farklı olsa dahi, aynı şeyleri söyledik.
Ceza çıktığı durumda ben değil Türkiye'deki barış umudu cezalandırılacak
Bu barış tek taraflı bozuldu, kefaretini bize ödetiyorlar. Kabul edilemez. Bu yargılama, bu dava burada bitmeyecek. Burada nokta değil, virgül konulacak. Türkiye barışı kazanacak. Suç isnadı ‘terör örgütü propagandası’, ama ben o konuşmayı yaptığımda ölen insan yoktu. Silahlar değil barış konuşuluyordu.
Bugün nefret, kutuplaşma yönetiyor. Sözlerim yanlış değil. Bilin isterim, buradan bir ceza çıktığı durumda ben değil Türkiye'deki barış umudu, insanların barış beklentisi cezalandırılacak.
Haklıyız, doğru yoldayız
Bilinsin ki, biz yaşadığımız sürece barış ve adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bunlar bizi yıldırmayacak, halkımızı yıldırmayacak. Barış için mücadeleye devam. Haklıyız, doğru yoldayız.
Hükümetin çözüm sürecinde yaptığı görüşmeleri ve konuşmalarını hatırlatan Yüksekdağ, delilleri mahkemeye sunmak için süre istedi. Mahkeme Başkanı döneme dair deliller için istenen süreyi de "somut" olmadığı iddiasıyla reddetti.
Duruşma sonrası adliye önünde yapılan açıklamada Avukat İlknur Alcan şunları ifade etti:
15 Şubat 2015 tarihinde yaptığı konuşma gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına hükmetti. Suç ve suçluyu övmek, 2911’en beraat verildi. Mahkemeye özellikle belirttik. Savunma hakkımız engellendi. Müvekkilimize dosya ve belge veremiz, iki güne bir duruşma vererek, yargılamanın başında vereceği kararı belli etti. Terör örgütü propagandası yapmakla müvekkilimiz cezalandırıldı. Bu ceza barış umuduna verilmiş cezadır.
İl Eş Başkanımız Esengül Demir ise şöyle konuştu:
Mahkeme heyetinin başından itibaren kesin bir karar vereceği belliydi. Tutumları ve itirazları dikkate almaması, önceden verilmiş bir karardı. Verilen karar siyasidir. 2015’te yapılan, dokunulmazlık devam ederken yapılmış bir konuşma. Geriye dönük verilmiş bir karardı. Avukatlarımız beyan etti. Yazılı belgeler kabul görmedi. Verilen bu kararın çok net siyasi olduğuna dair durumdu. İçişleri bakanı, başbakan mezar konuşmaları yapmışlardır. Kendileri yargılanmıyor. Bir yıllık ceza verilmiş durumda. Protesto ediyoruz. Kabul etmiyoruz. Tüm başvuruları yapacağımızı beyan ediyoruz.
11 Nisan 2017