Yüksekdağ: Binaları işgal edebilirsiniz ama belediyeleri kazanamazsınız


Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, İstanbul Başakşehir İlçe Örgütümüzün düzenlediği halk toplantısında konuştu.

Bugün bu salonda toplanan bizler, direnişin büyütüldüğü her alanda umudun ve cesaretin yoldaşları olarak bir tarih yazıyoruz. Tarihi bazen yasaklanmış bir kente girmek için mücadele eden kadınlar yazabilir, bazen bu salondaki insanlar yazabilir, onuru her şeyden önce tutan insanlar yazabilir. Bizlere esaretin dayatıldığı bu günlerde bizler cesaretin tarihini yazıyoruz. Bugün burada, yarın Şişli Meydanı’nda. 

Gücünden sual olunmaz bir iktidar olarak tarihi yazacaklarını sanıyorlardı ama tek bir konuda tarihe geçmeyi başardılar; zorbalık ve vahşet. Baskı, kuşatma ne düzeyde yaşanırsa yaşansın bizler umudu yükseltmeye devam edeceğiz.

Gün gibi biliyoruz yine kazanacağız!

Halkın zaferlerini kanla boğmaya çalışıyorlar. Etrafınızı ölümle kuşattıklarına bakmayın onların tek derdi kazanımlarımızı görünmez hale getirmek. İstiyorlar ki daha büyük kazanacağını bilmesin. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bizim başarılarımızı kanla ölümle boğmaya çalışsınlar. Gün gibi biliyoruz yine kazanacağız!

Bugün karşımızda bitmiş bir siyasi iktidar var. Sözle düşünceyle çözüm odaklı siyaset üretemiyorlar, zorla üretmeye çalışıyorlar. Ama bu onların tükendiği gerçeğini değiştiremeyecek.

Belediyeyi tankla kuşatacak kadar acizsiniz

Diyarbakır Belediyesi’ni tankla kuşatacak kadar acizsiniz! Kışanak ve Anlı nice darbe gördü ama hiçbirisi karşısında acizliğe kapılmadı. 80’lerden bu yana bütün darbeleri boşa çıkaranlardır bugün sizin teslim almaya çalıştığınız siyasetçiler. 80 darbecileri Gültan Kışanak karşısında nasıl yenildiyse siz de öyle yenileceksiniz!

Belediyelerimiz halkına hizmet üretiyordu. Ama atanan kayyumlar ile sadece savaş üretiliyor. Atadıkları kayyumlarla, el koydukları yönetimlerle halkın saygısını kazanmayı başaramayacaklar. Binaları işgal edebilirsiniz ama o belediyeleri asla kazanamazsınız. Bir halkın sevgisini, saygısını asla kazanamadılar ve kazanamayacaklar.

Bugün gözaltına alınan sadece Kışanak ve Anlı değil, bizleriz. Bu saldırıları hepimiz birlikte göğüsleyeceğiz. Biz hiçbir zaman kolay yollardan kazanmadık. Bugün de öyle bir gündür. Kazandığımız mevzilerimizi geri adım atmayan duruşumuzla savunacağız.

Gözaltına alınması gereken “parsel parsel” darbeci terör örgütünü destekleyenler

Terör örgütüne kimlerin parsel parsel destek olduğu ortada. Cumhurbaşkanından başbakanına, İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarından AKP MYK’larına kadar AKP-Saray iktidarı bir terör örgütüne dönüşmüştür. Darbeci terör yapısını destekleyenler utanmadan Diyarbakır Belediye Eşbaşkanlarını teröre destek vermekle itham ediyor. Önce hesap vereceksiniz!

Esas gözaltında olması gereken AKP’li belediye başkanlarıdır. Esas hesap vermesi gereken Okyanus ötesine selam gönderen bu ülkenin cumhurbaşkanıdır.

Siz önce dünyanın terörist dediği ülkelere mesafe koyun

Siz dünyanın terörist dediği örgütlere mesafe koyun önce sonra gelip bize hesap sorun. Bizim açıklamayacağımız hiçbir şeyimiz yok. O belediyelerde 2 yıl boyunca müfettişler yatıp kalktı, tek bir kanunsuzluk göremediler.

Bizlerin amacı ve mücadelesi herkesin özgür yaşayabileceği demokratik cumhuriyete ulaşmak içindir. Bizlere tek adam rejimini dayatanlar bilsinler ki Saray’lar gelip geçicidir ama yeni bir yaşam amacı kalıcıdır. Bizler sadece bugünün değil geleceğin mücadelesini veriyoruz.

Bakın bugün Türkiye halklarının özgür ve bir arada yaşamasının önündeki tek engel AKP-Saray iktidarıdır.

Ortadoğu’da savaş kazanı kaynatıyorlar

Bıraksalar Ortadoğu’da yeni bir yaşam ağacı büyüyecek, Suriye’de Rojava’da halkların eşit ve bir arada yaşama amacı Ortadoğu’daki savaş denklemini değiştirecek. Ama bunlar savaş kazanı kaynasın istiyor. Ortadoğu’da savaşın sona ermemesi için durmadan şiddet pompalayan bir amaçları var. Bütün bölgedeki devletlerle kavga sürdürüyorlar. Ne kavgası, Musul’a gireceğim kavgası, orada Kürtler olmasın ben olacağım kavgası. Bu kadar akıl dışı bir anlayış olabilir mi? Eğer Sayın Öcalan’ın çağrısını dikkate alsalardı bugün dış güçlerin kapısına düşmeyeceklerdi. Sayın Öcalan Kürt halkı adına tarihsel bir ittifak önerisi yapmıştı, “Gelin demokratik bir Türkiye’yi geliştirelim”. Bu teklifi reddettiler. Bu teklife savaş ilan ettiler ve o günden bu yana bölgedeki ve dünyadaki bütün denklemlerin dışındalar. Bunun tek nedeni halk düşmanlığı, Kürt düşmanlığı.

Bizim için yeni bir seferberlik süreci

Yorulmak, durmak, geri adım atmak yok. Aynı kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Bizlere bütün televizyon kanallarını kapatanlara karşı bitmeyen sesimizle devam edeceğiz. Bu bizim için yeni bir seferberlik sürecidir. Siyasi irademizin teslim alınmazlığını bir kez daha göstereceğiz. En ev kapı kapı, meydan meydan umudun ve cesaretin yoldaşları olarak yürüyeceğiz. Bütün zulmün ve zorbalığın tek bir nedeni vardır, umudu ve cesareti yok etmek. Bizler bu seferberliğimizle umudun ve cesaretin ta kendisi olduğunu göstereceğiz.

29 Ekim 2016