Yüksekdağ: Bizi siyasetten tasfiye etmek isteyenlere mesajımız şu; daha güçlü geliyoruz, daha güçlü geleceğiz

Sevgili dostlar, yoldaşlar

Partimizin Kuruluş Yıldönümünü canı gönülden kutluyor, hepinizi özlemle selamlıyorum. 5 mücadele yılını geride bıraktık, ancak partimizin geçmişi bununla sınırlı değildir. HDP varlığını, dünyanın neresinde olursa olsun, haksızlıklara karşı başkaldıranlara borçludur. Varlığımız Spartaküslere, Pir Sultan Abdallara, Demirci Kawalara, Rosa Luxemburglara, Paramaz Sarkisyanlara, Ana Zarifelere, Mustafa Suphilere, Mahir, Deniz, İbo ve Mazlum Doğan’lara, Behice Boran’lara kadar uzanır...

Bizler geride bıraktığımız yıllarda yaşadığımız her türlü zorluğu aşma motivasyonunu, direnenlere ve bizden kopartılmış olan canlarımıza borçluyuz. Yan yana yürüdüğümüz canlarımızın kimisini Suruç Katliamı’nda yitirdik, kimisi Ankara’nın göbeğinde katledildi, kimisi sokakta yargısız infaz edildi, kimisi Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de katledildi... Şimdi bizler, aramızda olmayan canlarımız için direniyoruz. Şimdi bizler, katliamlarla aramızdan kopartılan yoldaşlarımızı, yurttaşlarımızı daha güçlü selamlıyoruz.

Partimizin siyaset dışı bırakılma çabalarına rağmen hep birlikte kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu yürüyüşümüzün çok sade bir gerekçesi vardı. Zulmün ve despotluğun olduğu bir ülkede, değiştirme iradesini kuşananların ve değişime inananların kararlı olması gerekiyordu.

Bugün bir yüzünü geleceğe dönmüş olanlar, bir de gittikçe daha fazla eskide kalan, eskiye gömülmeye mahkum olanlar var. Bugün başta siyasi iktidar olmak üzere aynı siyasi zihniyetten beslenenler, birbirinden farklı bir şey söyleyemez duruma geldiler. Artık aralarında hiçbir fark yok. Bugün farkın nerede olduğunu görmek istiyorsanız HDP’ye bakın. İnsanlık farkı var burada; emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, mücadelenin ve dirilişin farkı var. Burada birleşerek büyümenin gücü var.

Değerli yoldaşlar, Türkiye 4 tarafı parmaklıklarla çevrili bir hapishaneye dönüştürüldü. Bugün HDP’ye, bileşenlerimize ve tüm muhalif güçlere dayatılan bu parmaklıklara aslında tüm toplum hapsedilmek istenmektedir. HDP olarak parmaklıkları kırdık, siyasi alanın bir hapishane haline getirilmesine karşı çıktık. Duvarları yıkan, parmaklıkları kıran, siyasetteki demokrasi ve özgürleşme enerjisini açığa çıkaran bütün barajların kapağını açarak, barajların enerjisini açığa çıkardık.

HDP'nin en temel misyonu, bölen siyasi anlayış karşısında birleştiren bir köprü olmaktı. 7 Haziran'da bunu gösterdik. Bu nedenle 7 Haziran hem parti tarihimizde hem Türkiye siyasetinde bir dönüm noktası oldu. 7 Haziran'da kurduğumuz birlik köprüsü o kadar sağlam ki, halen bildikleri bütün diktatörlük uygulamalarıyla o köprüyü yıkmaya çalışıyorlar.

Ama nafile, HDP dimdik ayakta. Çünkü, umut dimdik ayakta. Artık görevimiz, sorumluluğumuz daha da büyümüştür. HDP, bütün tasfiye ve yıkım saldırılarına inat, yaşadı, yaşatılacak; kazandı, kazanacak. HDP'nin yaşatılması ve kazanması sorumluluğunu, bizlere umut besleyen, umuda ulaşma heyecanıyla bizlere yönelen Türkiye halklarına borçluyuz. Bizler için HDP'nin bu zorlu günleri atlatarak yeni başarılar elde etmesi, tarihsel bir sorumluluk ve zorunluluktur.

Bizi siyasetten tasfiye etmek isteyenlere mesajımız ise şudur; Daha güçlü geliyoruz, daha güçlü geleceğiz. Hepinizi selamlıyor, yeni mücadele yılımızda başarılar diliyorum.

Figen Yüksekdağ
Kandıra F Tipi Cezaevi
15 Ekim 2017