Mardin'de düzenlediği toplantıda konuşan Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, Antep'te kendisinin katılacağı bir halk buluşmasına yönelik bombalı saldırı düzenleneceği yönündeki haberleri doğrulayarak, "Antep'te benim katılacağım mitinge dönük bir saldırı. Hatta bu mitinge dönük saldırının bizler büyük mitinglerimizi iptal ettikten sonra, ilçelerde yaptığımız halk buluşmasından birisine yönlendirildiğini de öğrendik. Bizler hükümet kanadından bilgilendirilmedik. Canlı bombanın benim Antep Şehit kamil ilçesinde Vatan Mahallesi'nde yapacağım halk buluşmasına bombalı saldırı düzenleneceği yönünde bir bilgi ulaştı bizlere. Evet, bunlar doğru bilgilerdir" dedi.


'Bu seçime değil, halkların iradesini gölgelemeye yönelik bir itirazdı'

Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ise Mardinde olmanın anlamına işaret ederek, "Bu değer bizim partimizin ruhuna çok benziyor. Aslında istediğimiz Türkiye burada yaşıyor" dedi. Çok zorlu, acı ve karanlık günlerden geçildiğini söyleyen Yüksekdağ, "İşte bugün bu kadar zorlu acı ve karanlık günlerden geçerken toprağımızın ve değerlerimizin bize verdiği nimetleri daha iyi görmemiz ve onlara sahip çıkmamız lazım. Bizler bugün bütün Türkiye halklarının adaleti ve özgürlüğü inşa edebilecek bir Türkiye olacağına inanıyoruz. İşte partimiz bunun ürünüdür. Geride bıraktığımız günler boyunca bütün Türkiye halklarını bu istekten koparmaya çalıştılar.

Türkiye halklarını kendilerine mecbur olduğunu anlattılar. Kimi zaman zorla bunu yaptılar. Bugün yapılanlarda bunlardır. Bana mecbursunuz diyorlar.

Benden başkası yoktur diyorlar. 7 Haziran da Türkiye halkları bunu reddederek bunu gösterdiler" ifadesinde bulundu.


'Kürt alfabesi daha çok olduğu gibi seçeneklerde daha fazladır'

Halkın taleplerine karşı kulaklarını kapatan bir güçle karşı karşıya olduğunu söyleyen Yüksekdağ, 1 Kasım seçiminin de bu şekilde dayatıldığını söyledi. AKP hükümetinin kendisine biat etmeyenlerin sonunun ne olacağını göstermeye çalıştığını dile getiren Yüksekdağ, "Çok açık bir şekilde halkı tehdit etmişlerdir. O zaman '7 Haziranda umduğumuz bulamazsak B, C, D şıkkı var' demişti. Adeta alfabede harf bırakmamıştı. Ama bizler o demokratik seçimin arkasındayız. Kürt alfabesinde seçenekler ve harfler çok daha fazla var. Biz daha bütün şıklarınıza karşı çıkmanın direnişini yapmadık. Bu kirli siyaseti durdurmaya devam edeceğiz" diye konuştu.


'Beyaz Toroslar siyah camlı rangerlar oldu'

Davutoğlu'nun "Beyaz Toros" tehdidine değinen Yüksekdağ şöyle devam etti: "Bu konuşmalarıyla çok açık ve büyük bir suçu kabul etti. Yıllardır o beklettikleri beyaz Toroslar şuan siyah camlı ranger daha güçlü ve daha teçhizatlı bir şekilde Kürt halkının yaşam alanlarını tehdit ederek katliamlar yapıyorlar. Açık bir faşizm uygulanıyor. Dün 90'larda yaşayan katliamcılar ve çeteciler bugün daha güçlü bir şekilde sizin alanlarınızda katliamlar yapıyorlar. Sizler söylemiş olduğunuz tehditleri şimdiden yapıyorsunuz zaten. Ama Kürt halkı kendi mücadelesinden taviz vermeyecektir. "


'Kimsenin oy kullanmıyorum deme hakkı olmamalı'

Konuşmasının sonunda 1 Kasım seçimine oy kullanma çağrısında bulunan Yüsekdağ, "Biz büyük bu tehlike karşısında daha büyük bir kazanç yapmak zorundayız. Kimsenin 'oy kullanmıyorum ve seçime gitmiyorum' demeye hakkı yoktur. Bu memleket hepimizin. Mutlaka özgürlükten ve barıştan yana seçim yapmalıyız. Biz bu seçimi yaptığımızda bu karanlık gücün başka seçimi olmayacak ait oldukları yere gidecekler. Türkiye toplumunu geriye götürmeye çalışıyorlar. Onlar tarihe karışacaklar" dedi.


'Siyasi iktidar gerçeklerden korkuyor'

Ardından basının sorularını yanıtlayan Yüksekdağ, basının susturulması ve basına dönük saldırıların diktatörlerin ve baskıcı hükümetlerin ilk başvurduğu yöntem olduğunu söyledi. Yüksekdağ, baskıcı iktidarların toplumun gerçeğe ulaşmasından korktuğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Baskıcı iktidarlar ve diktatörlük hevesi, başkanlık hazırlığı içerisindeyse bir iktidar gerçeklerle buluşmasından korkarlar. Basın yayın organlarına özellikle 21. yüzyılının ilk çeyreğinde toplumun gerçekle buluşması, siyasetin gerçek bir zeminden gerçek bilgilerle sürdürülmesi çok önemli bir kanal. Ben bu nedenle bu siyasi iktidarın gerçekten korktuğunu düşünüyorum.

Gerçekten korkuyorlar. Çünkü artık Türkiye'nin gerçeği onlar için o kadar bir aleyhte bir duruma düşmüş ki, Türkiye toplumunda, halkı ve halkları nezdinde bir meşru karşılıkları yok.

Ve o haberlere her baktıklarında, o gerçekle her yüzleştikleri için çıldırıyorlar. Her şeyden önce kendi psikolojik sağlıkları için ruhsal sağlıkları için o gerçeklerle yüzleşmek istemedikleri için basına dönük bu kadar ağır bir baskı politikası, sansür, yasaklama politikası uyguluyorlar. İkincisi de, halkı kontrol etmek, halkın gerçeklerden uzaklaştırmasını sağlamak için bunu yapıyorlar. Biliyorsunuz bu son aylar içerisinde 7 Haziran sonrası dönemde hükümetin suçlarının üzerine çok ağır daha başka suçlar da eklendi.

Savaş suçları eklendi, eğer basın organları gerçekten özgür olsa bu suçların üzerini örtmeyi başaramayacaktır.

Bu suçlar bu gerçek topluma, halka doğrudan ulaştırılacak. Çok daha yaygın bir ulaşma alanı olacaktı. Ama bu kadar suç işlemiş bir iktidar, bu kadar suç işlemeye devam eden sabıkası sicili bu kadar kabarık bir iktidar kaçınılmaz olarak gerçeklerin yansımasından, yansıtılmasından korkuyor. Kaçınılmak olarak kendisini savunmak amacıyla en önce basına müdahale ediyor, en önce basın üzerinde baskı kuruyor."


'Antep'te yapılacak bombalı saldırının adresini verdi!'

Partimize yönelik saldırılara dair soruları da yanıtlayan Yüksekdağ, " Ankara saldırısı 4 kişilik bir ekipten bahsediliyor. Bunlardan 2'si Ankara'daki mitingimize dönük saldırıyı gerçekleştirmede görevlendirildiği söyleniyor. Ve dışarıda kalan, Ankara saldırısına katılmayan 2 canlı bombanın da Partimizin Genel Merkezi'ne dönük bomba yüklü bir araçla saldırı düzenleme içerisinde olduğu söyleniyor. Şu an 2 canlı bombaya ulaşılmış değil. Bunlar hala kayıplar. Bu bilgeye Antep merkezde, bir ucu Antep'te bizlere aktarılması. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse, sızması üzerinden öğrendik. Hükümetten aktarılmış bir bilgi değildir.

Hükümet bu konularda bizlere bir bilgi aktarımı, uyarılar ve tedbirler geliştirmemiz amaçlı bir bilgilendirme yapmıyor bu zamana kadar. Bu son saldırıyı hükümet kanadından öğrenmedik.

Bir ucu Antep'te olan bir operasyon sonucu bize yansıyan bilgiler bunlar. Partimizin Genel Merkezi'ne dönük bomba yüklü bir araç saldırısından söz ediliyor. İkinci bir saldırı daha var. Antep'te benim katılacağım mitinge dönük bir saldırı. Hatta bu mitinge dönük saldırının bizler büyük mitinglerimizi iptal ettikten sonra, ilçelerde yaptığımız halk buluşmasından birisine yönlendirildiğini de öğrendik. Bizler hükümet kanadından bilgilendirilmedik. Canlı bombanın benim Antep Şehitkamil ilçesinde Vatan Mahallesi'nde yapacağım halk buluşmasına bombalı saldırı düzenleneceği yönünde bir bilgi ulaştı bizlere. Evet, bunlar doğru bilgilerdir" ifadesinde bulundu.

Etiketler: #figen yüksekdağ