HDP 2. Olağanüstü Kongresi'nde Rojava ve Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen konukların adı okundu. Kongrede Ertuğrul Kürkçü ise Onursal Başkan olarak önerildi. Önerinin kabul edilmesinin ardından Kürkçü yeniden kürsüye çıkarak kongreyi selamladı. Ardından ise eş genel başkan adayları kendilerini tanıttı. Öte yandan İbrahim Aras'ın babası ile Ethem Sarısülük'ün ailesinin de kongrede olduğu anonsu yapıldı.
İlk konuşmayı gerçekleştiren Figen Yüksekdağ, HDP'nin Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak mücadelesinin ürünü olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Bugüne ulaştırdığımız yürüyüşümüz bizi geleceğe taşıyacak olan asıl güçtür. HDK ve HDP fikri zamanı gelmiş bir harekettir. Tarihte zamanı gelmiş bir hareketi ve fikri, hiçbir güç durduramamıştır. Bunu bildikleri için HDP'nin önünü her kirli yöntem ile çizmeye çalıştılar. Bu kimlik ayaktadır. Türkiye ve Mezopotamya hareketlerinin yeni birlik hareketidir. Burada emeğin, özgürlüğün ve toplumsal değerlerin, mücadelenin farkı vardır. Yarını kazanacak olan, geleceği kuracak olan da işte bu güçtür. Bu salonda olanlar ve bu salonda olmasa bile burayı can kulağı ile dinleyenlerin yarattığı bir güçtür" diye konuştu.
Yüksekdağ, HDP'nin direnişin köprüsü olduğunu belirterek, grevde direnin işçi ile Lice'de direnenlerin mücadelesini HDP'yi oluşturduğunu kaydetti. Yüksekdağ, "Bu fikir değerlerimizi oluşturan bütün alanlarımızdan yükselen enerji ile bu günlere geldi. Düzen siyaseti en ölümcül noktaya gelmiştir. Onların geriye gidişinin başladığı bir eşikte bizim ileriye yürüyüşümüz başlamıştır. Bugün HDP'nin zamanıdır diyoruz. Yarını bugünden kuralım, bu bizim tarihimiz olsun. Bugün bir tarihi kendi ellerimizle yeniden yazmaya başlıyoruz. Bu yolda asla yalnız yürümediğimizi biliyorduk. Çoğunluğumuz bizim en önemli gücümüz olmaya devam edecek" ifadesini kullandı. Yüksekdağ, en önemli deneyimlerinin halklara verilmeyenleri söke söke almak olacağını ve bunların demokrasi, özgürlük ve adalet olduğunu belirtti.
Yüksekdağ, HDP'yi oluşturan gücün halkların birleşik gücü olduğunu vurgulayarak, başladıkları yolda yürümeye devam ettiklerini belirtti. Yüksekdağ konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokrasiyi biz kuracağız. Demokrasiyi bu çoğul, kolektif güç kuracak. Barışı ve özgürlüğün olmadığı yerde direnenler de olacaktır. Direnişlerin onurlu temsilcileri de olmaya devam edecektir" dedi. Yüksekdağ, "Bugün IŞİD'den bahsediyorlar. Biz bu karanlık karşısında aydınlıktan bahsediyoruz. Yüzümüzü Rojava'ya dönüyoruz. Ortadoğu halklarının, bütün Türkiye halklarının umudu olan bir düzeni kurduğunuz için selam olsun size. Sizin yanınızda Serkanlar hep olacak, kırmızı fularlı kızlar gibi."
Yüksekdağ, konuşmasının "Kirli odaklardan destek almıyoruz. Sırtımızı yasladığımız kutular yok. Haklılığa inanan, özgürlüğe inanan ve haklı olmalarıyla bir araya gelenlerle bunu yapacağız. Gelecek bizimdir" sözleriyle noktaladı.
22.06.2014
İlk konuşmayı gerçekleştiren Figen Yüksekdağ, HDP'nin Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak mücadelesinin ürünü olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Bugüne ulaştırdığımız yürüyüşümüz bizi geleceğe taşıyacak olan asıl güçtür. HDK ve HDP fikri zamanı gelmiş bir harekettir. Tarihte zamanı gelmiş bir hareketi ve fikri, hiçbir güç durduramamıştır. Bunu bildikleri için HDP'nin önünü her kirli yöntem ile çizmeye çalıştılar. Bu kimlik ayaktadır. Türkiye ve Mezopotamya hareketlerinin yeni birlik hareketidir. Burada emeğin, özgürlüğün ve toplumsal değerlerin, mücadelenin farkı vardır. Yarını kazanacak olan, geleceği kuracak olan da işte bu güçtür. Bu salonda olanlar ve bu salonda olmasa bile burayı can kulağı ile dinleyenlerin yarattığı bir güçtür" diye konuştu.
Yüksekdağ, HDP'nin direnişin köprüsü olduğunu belirterek, grevde direnin işçi ile Lice'de direnenlerin mücadelesini HDP'yi oluşturduğunu kaydetti. Yüksekdağ, "Bu fikir değerlerimizi oluşturan bütün alanlarımızdan yükselen enerji ile bu günlere geldi. Düzen siyaseti en ölümcül noktaya gelmiştir. Onların geriye gidişinin başladığı bir eşikte bizim ileriye yürüyüşümüz başlamıştır. Bugün HDP'nin zamanıdır diyoruz. Yarını bugünden kuralım, bu bizim tarihimiz olsun. Bugün bir tarihi kendi ellerimizle yeniden yazmaya başlıyoruz. Bu yolda asla yalnız yürümediğimizi biliyorduk. Çoğunluğumuz bizim en önemli gücümüz olmaya devam edecek" ifadesini kullandı. Yüksekdağ, en önemli deneyimlerinin halklara verilmeyenleri söke söke almak olacağını ve bunların demokrasi, özgürlük ve adalet olduğunu belirtti.
Yüksekdağ, HDP'yi oluşturan gücün halkların birleşik gücü olduğunu vurgulayarak, başladıkları yolda yürümeye devam ettiklerini belirtti. Yüksekdağ konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokrasiyi biz kuracağız. Demokrasiyi bu çoğul, kolektif güç kuracak. Barışı ve özgürlüğün olmadığı yerde direnenler de olacaktır. Direnişlerin onurlu temsilcileri de olmaya devam edecektir" dedi. Yüksekdağ, "Bugün IŞİD'den bahsediyorlar. Biz bu karanlık karşısında aydınlıktan bahsediyoruz. Yüzümüzü Rojava'ya dönüyoruz. Ortadoğu halklarının, bütün Türkiye halklarının umudu olan bir düzeni kurduğunuz için selam olsun size. Sizin yanınızda Serkanlar hep olacak, kırmızı fularlı kızlar gibi."
Yüksekdağ, konuşmasının "Kirli odaklardan destek almıyoruz. Sırtımızı yasladığımız kutular yok. Haklılığa inanan, özgürlüğe inanan ve haklı olmalarıyla bir araya gelenlerle bunu yapacağız. Gelecek bizimdir" sözleriyle noktaladı.
22.06.2014