
Sevgili kadınlar, direnen kadınlar, zulme baş eğmeyen ve baş eğmeyecek olan kadınlar, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Zalime, erkek egemen despotluğa karşı direnen tüm kadınları selamlıyorum. Nerede olursak olalım duruşumuz tektir. Durduğumuz yer onur ve özgürlüğün yeridir. Hiçbir zaman bu duruşu bozmayı başaramadılar, bundan sonra da başaramayacaklar.
Gültan Kışanak ve direnen tüm kadınların iradesini teslim almaya çalıştılar. Anlı ve Kışanak’ın gözaltına alınması halkın iradesine yapılan darbeden başka bir şey değildir. Ama karşılarında darbelere boyun eğmeyen kadınlar var. Nice darbeyi direnişimizle aştık. 80 darbesinden bu yana faşizme karşı özgürlük alanlarımızı savunduk, savunacağız. Hepimiz Gültan Kışanak’ız bunu kimse unutmasın!
Bizler darbelerin izlerini silmeye çalışırken AKP-Saray iktidarı darbenin tarihini yazıyor. Bugün darbeyi yapanlar memleketi bir hapishaneye dönüştürüyor. 15 Temmuz’da darbeyi yapmaya çalışanların yapamadıklarını bugün AKP-Saray iktidarı yapmaya çalışıyor. Kışanak darbe komisyonunda konuştuğu gün gözaltına alındı. Nedeni çok açık. O komisyonda Kışanak kadınların sesi ve cesareti oldu.
Darbeciler karşısında herkes kaçacak yer ararken Kışanak kadın cesaretini kuşandı ve komisyonda doğruları söyledi: Darbeci sizsiniz! Aradan saat geçmeden gözaltı kararı aldılar.
Bu gözaltıyla Kışanak’ı aramızdan ayıracaklarını sanıyorlar. Gültan Kışanak burada, sözü, cesareti burada!
Sesimize sözümüze ambargo uyguluyorlar, ama böyle bir ambargo ortasında darbe komisyonunda kurduğumuz tek bir cümle bile onların iktidarlarını altüst ediyor.
İnternet erişimini engelleyerek direnişi görmemizi engelleyemezler
Türkiye’nin yarısında internete erişmek yasak. Ülkenin yarısında çok açık bir darbe uyguluyorlar. Bizler bu bölünmüşlüğü ortaya koyduğumuz için sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Diyarbakır’daki direniş fotoğraflarına ulaşmamızı en fazla birkaç gün engellerler. Ama direniş öyle güçlüdür ki kimsenin görmesine engel olamazlar. Diyarbakır’daki kadın direnişini görmemize engel olabildiler mi?
Kadının iradesini, temsiliyetini işaret eden mor bayrakları dört bir yanda direnişimizin sembolü yapacağız. İnadına kadın, yaşam, özgürlük!
28 Ekim 2016, İstanbul