Yüksekdağın 25 Kasım mesajı

Cezaevinde tutulan Eş Genel Başkanımız ve Van Milletvekilimiz Figen Yüksekdağ'ın, Van'da gerçekleştirdiğimiz 25 Kasım kadın buluşmamızda okunan mesajı:

Sevgili kadınlar, değerli canlar;

Sizlere, kadına dönük şiddete karşı mücadele günü vesilesiyle gönderdiğimiz bu selamı, her türlü şiddetin kurumsallaştırıldığı ve devlet güvencesine alındığı bir mekândan iletiyorum. Hapishaneler; topluma ve özelde kadınlara karşı uygulanan sistematik şiddetin mekânları olarak, tarihindeki en faal dönemlerinden birini geçiriyor. Ama bizleri hapsedenler ve bu yolla şiddet uygulayanlar, sadece bununla yetinmiyor. Bugün kadınlar için hayat her yerde hapishaneye dönüştürülmüş durumda. Erkek egemen, gerici ve kadın düşmanı iktidar, bu kocaman esaret ve şiddet düzeninin her gün politikasını ve gardiyanlığını yapıyor. Amaçları, itaat eden, sorgusuz sualsiz boyun eğen, egemen düzenin sözü üzerine söz kuramayan, şiddete, baskıya, adaletsizliğe karşı kendini savunamayan, iliğine kemiğine kadar sömürülüp en küçük bir hak kırıntısına ulaşması dahi erkek icazetine ve karneye bağlanan bir kadınlar topluluğu yaratmak. Böylece toplumun yarısını ve yaşamın tamamını savaş, şiddet, sömürü politikalarıyla yönetmeyi hedefliyorlar.

Ama kadına yönelik kıyım, şiddet, esaret saldırılarının olduğu her yerde direniş de vardır. Bundan yıllar önce Mirabel Kızkardeşlerin faşizme, esaret ve hapishane düzenine karşı başlattığı direniş, hala dalga dalga yayılıyor ve yaşıyorsa, kadın iradesine güvenmek ve kendimize, çoğul cins kimliğimize inanmak için güçlü dayanaklarımız var demektir. Bakın her köşede, her merkezde, kadın düşmanı ve zalim iktidarlara karşı kız kardeşlik bilinci ve eylemiyle yürüyenler, döğüşenler, kazananlar var. Bizler varız! Her gün ölüyoruz belki, ama her gün uyanan bilinçte, yükselen itirazda, büyüyen isyanda yeniden doğuyoruz. Kadına karşı cins kıyımının yaşandığı bu tarihsel aralıkta, cins bilinci ve direnişi de yükseliyor inatla.

Kadın katilleri, tecavüzcü ve saldırgan erkekler; AKP- Saray iktidarı ve onun gerici, cinsiyetçi, erkeği kayırmacı politikalarından besleniyor. Bizlerse, “Kimsenin dokunamayacağı haklılığımızdan”, gün gün büyüyen kız kardeşlik ve dayanışma ruhundan besleniyoruz. Kaynağımızın sağlam olduğunu biliyoruz. Dört bir yanımız kuşatılmış, aramızdan parça parça canlarımız koparılmış olsa da yaşamımız, geleceğimiz, kimliğimiz için kuşatmaları kıracağız, giden her bir canımız adına mücadeleye can katacağız.

Evde, sokakta, siyasette kadına şiddeti üretenler, besleyenler baki olamayacaktır. Ellerini kadının bedeninden, çocukların masumiyetinden çekmeyenler, bu kötülükleriyle birlikte tarihin karanlığına gömülecekler. Emek emek, diş-tırnak var edilen kadın kazanımlarını yıkanlar, kendi siyasi enkazları altında kalacaktır. Kadının doğumuna, nikâhına, giyimine, yaşamına, işine, aşına müdahale edip, el uzatmayı hak görenler, asıl hak ettikleri şeyle, kadınların öfkesiyle yüzleşecekler.

Sevgili kadınlar; bilin ki nerede ya da ne durumda olursak olalım güçlüyüz. Dünyayı, yaşamı, ülkeyi değiştirecek olan; bazen sakin ve derinden, bazen coşkun bir nehir gibi akan bu kadın gücüdür. 25 Kasım’da alanlarda, sokaklarda çınlayan kadın iradesi, bir kez daha gücümüzün ve haklı mücadelemizin mührü olacak. Kadına dönük her türlü şiddet karşısında, özsavunma meşruiyeti ve hareketinin atladığı bir eşik olacak.

Bu inançla, yüreğimizin alanlara çıkan kız kardeşlerimizle bir attığını bilmenizi isterim. Dört bir yandaki şiddete, İmralı’daki tecride, kadın bedenine, siyasi temsiliyetine yönelik saldırılara, kadın emeğinin yok sayılmasına karşı mücadele edenleri selamlıyorum. Şiddetin hedefi olan kadınları sevgi, dayanışma ve dirençle kucaklıyor, yaşamını yitiren kadınları saygıyla anıyorum.

İnanıyorum ki, gök kubbeye yükselen kadınların ahını ve acısını yerde bırakmamak için direnenler kazanacak. Ölüme karşı yaşamı, çaresizliğe karşı umudu, korkuya karşı cesareti kuşanan kadınlar kazanacak. Sevgi, dayanışma ve yoldaşlıkla selamlıyorum.

Figen Yüksekdağ
Kandıra Cezaevi
25 Kasım 2017