
Cezaevinde tutulan Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın, bölge kadın konferanslarımızda okunan mesajı:
Sevgili yoldaşlarım, yüzünü umuda, yeniye dönen kadınlar merhaba!
Hepinizi tutsak seçilmiş kadın siyasetçiler adına sevgi ile kucaklıyor, 3. Olağan Büyük Kongremize giderken düzenlenen konferansımızı coşku ile selamlıyorum.
Sadece son bir yıl içerisinde 5 bine yakın il ve ilçe örgütlerimizin yöneticilerimizin tutuklandığı, belediye eşbaşkanlarımızın, milletvekillerimizin cezaevinde tutularak halk iradesinin pervasızca gasp edildiği, eşbaşkanlık sistemi ve kadın kazanımlarının özel hedef alındığı bir süreçte görüyorsunuz; “Yine çiçekteyiz işte, yine meyvedeyiz.”
Bir halklar bahçesi olan partimiz HDP’nin yürüttüğü kongre ve konferanslar süreci, en zorlu koşullarda da alternatif olma enerjimizi koruduğumuzu gösteriyor. Başka bir siyaset, başka bir yaşam mümkün olduğu kadar, faşizmin buldozeri karşısında yıkılmamak, iddianı savunup, sağlamlaştırmak da mümkündür. Bu saldırılarla herhangi bir parti karşılaşsa, bırakın alternatif olmayı, ayakta kalması bile mümkün olmazdı. Bu yanıyla bir kez daha imkansız denileni başardığımızı görüyoruz.
Bu dönem için kritik olan, Saray dışında kimseye yaşam olanağı sunmayan bu rejimi kabullenmemek; siyasi mücadelenin gelişimine paralel olarak somut müdahalelerde bulunmaktır. Bu haksız durum böylelikle bir anda tersine dönebilir.
Bildiğiniz gibi tüm bu süreçlerde, AKP-Saray rejiminin halklara vaat ettiği cehennem karşısındaki en güçlü dinamik birleşik kadın hareketi oldu. Tecavüz yasasından, müftülere nikah yetkisi veren yasaya karşı yürütülen mücadelede, 8 Mart’tan 25 Kasım’a, kadın temsiliyetine yönelik gerçekleştirilen saldırılar karşısında, OHAL-KHK zulmüne karşı kadınlar hep sokakta oldu.
Çocuk istismarını meşrulaştıran Diyanet İşleri’nin açıklamaları karşısında da aynı hat izlenmelidir. Diyanet’in yapmış olduğu açıklama gelişi güzel, bir sapkının siteye fetva koyması olarak okunmamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın temel amacı, toplumsal yaşamın faşist politik İslamcı dönüşümünü sağlamaktır. Toplumsal erkeklik, bu fetva ve açıklamaları referans alarak şekillenmekte ve kadına yönelik her türlü aşağılama, şiddet, taciz, tecavüz, katliamlar ve çocuk istismarı böyle meşrulaştırılmakta ve sürdürülmektedir. Kadın ve çocukların özgürlüğü için, şiddetten korunması için etkili bir mücadele yürütülmesi konferansımızın gündemi olmalıdır.
Sevgili yoldaşlar, tutuklanmamızın üzerinden geçen bir yılı aşkın süre boyunca rejim krizi daha da derinleşti. Egemen güçlerin ve özelde AKP- Saray iktidarının yönetememe bunalımı had safhaya ulaştı. Kendisi yönetme ve varlık bunalımı yaşarken, bütün toplumu da bunaltan, boğan çıplak bir zor aygıtına dönüştü iktidar. Öte yandan vekillik düşürme saldırıları ile partimizin demokratik birliğine ve kadın inisiyatifine sınırların gerisine çekilme mesajı verdiler.
Demokratik ulus ve kadın eksenli siyasi kazanımlarla sembolize olan bir dönemi kendilerince bitirmek, kapatmak istediler. Ancak görüyoruz ki bizleri hapsetmek, siyaset dışı bırakmak, kadın kazanımlarına saldırmak da iyi gelmedi onlara. Çünkü tüm bunlar tarihler boyunca verilen mücadelelerle kazanıldı ve bir düğmeye basarak gasp edilemeyecek kadar kıymetli bizler için. Hangi zorlu süreçlerden geçiyor olursak olalım bize emanet edilen bu kazanımlara sahip çıkacağız ve daha ileriye taşıyacağız.
Konferanslarımız ve kongremizle birlikte Türkiye’nin demokratik çıkış ve siyasi yönetim alternatifini büyüteceğimize, kadın iradesini ve direnişini güçlendireceğimize inanıyorum. Konferans ve kongre dönemi, büyüyen ve yürüyen siyasi iddiamızın aynası olacak.
Hepinizi ayrı ayrı kucaklıyor, başarılar diliyorum.
Rehin tutulan kadın milletvekilleri adına
Figen Yüksekdağ
Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi, Kocaeli
14 Ocak 2017