HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Halkların ve Değişimin Adayı Selahattin Demirtaş'ın seçim çalışmaları kapsamında Adana'nın Ceyhan ilçesine bağlı Küçükkırım ile Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesi'nde seçim bürosu açılışları gerçekleştirdi, halka buluştu.

Küçükkırım Mahallesi'nde halk ile tek tek bayramlaşan Yüksekdağ, daha sonra konuşma yaptı. "Halklarımız bugün kazanmanın ve zaferin ne demek olduğunu öğrenmeye başladı" diyen Yüksekdağ, Rojava devrimini selamladı.

Yüksekdağ şöyle konuştu: "Sadece Rojava'yı selamlamak yetmez. Orada direnen yoldaşlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın yanında olduğumuzu hissetmek yetmez. Onların mücadelesini, inancını ve direnişini yaşadığımız her bir yerde güce dönüştürmeliyiz. Devrim sadece Rojava'da değil, yüreğimizin tam içinde olmalı, her yerde olmalı. Devrim, İstanbul'da, Ankara'da, Adana'da ve Ceyhan'da olmalı. Çünkü Rojava'daki devrim sadece özgür Kürt halkının devrimi değildir. Özgür Kürt halkı ile bir araya gelen, kardeşçe mücadele eden Arapların, Ermenilerin, Süryanilerin devrimidir. Bütün bölge halkının devrimidir. Halkların kardeşliğine ve eşitliğine dayanan bu devrimi her yerde kurabilecek, yaratabilecek ve zafere taşıyabilecek güç bizdedir."

HDP'nin değişim yolunda yeni bir adım daha attığını belirten Yüksekdağ, "Partimiz, yeni bir yola girdi. Türkiye'yi, Kürdistan'ı, bölge halklarını daha güzel bir gelecekle buluşturabilmek için, bütün insani hak ve özgürlük taleplerine yanıt olabilmek için, bütün mücadele dinamiklerini bir çatı altında biriktirdi. Artık daha birleşik ve daha zengin bir gücüz. Artık bu gücün sesi, eskisinden daha gür çıkıyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını hatırlatan Yüksekdağ, "Halkı alternatif sananlar, 'Beni seçmekten başka şansınız yok' diyenler, halkın gücünü çok iyi görüyorlar. Hepimizin davası olan bu siyasi çizgi, ölüm ve sömürü üzerine kurulu siyasi dengeleri daha bugünden altüst etmeye başladı" diye konuştu.

Demirtaş'ın sadece Kürtlerin değil, ezilen, sömürülen ve geleceğini isteyen herkesin adayı olduğunun altını çizen Yüksekdağ, "Bir bütün olarak insanlığın adayıdır" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, halkların barış istediğine dikkat çekti, hükümetin müzakere sürecindeki tutumunu eleştirdi. Yüksekdağ, "Erdoğan'a soruyoruz; bu barışı sen mi getirdin yoksa o beğenmedin İmralı Hapishanesi'ndeki Sayın Abdullah Öcalan mı getirdi?" diye sordu.

Bütün yalanlara karnımız yok. Eğer bu memlekette barışa küçük bir kapı açıldıysa, eskisi kadar ölümler olmuyorsa, emin olun ki, bu zamana kadar halklarımızın mücadelesinin ürünüdür. Sayın Abdullah Öcalan'ın bir barış lideri olarak, halkların barışını sağlayacak bir şahsiyet olarak süreçte oynadığı rolün ürünüdür. İnsanlık adına bir noktaya gelindiyse, bu halklarımızın eseridir" dedi.

Erdoğan'ın "HDP'nin parlamentonda işi yok" sözünü hatırlatan Yüksekdağ, "Sanki ona kalmış. Sanki HDP, Meclis'e giderken ona sormuş. Dövüşe dövüşe, direne direne girdik, girdiğimiz her yere. Vekillerimiz de kadınlarımız da gençlerimiz de bugün nerede duruyorsa, mücadelesi ile duruyor. Haşmetlileri ilgilendirmez bu. Ama bugün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde öyle bir güç gördüler ki, paçaları tutuşmaya, panik içinde sağa sola saldırmaya başlatılar" diye konuştu.

Yüksekdağ, HDP'ye yönelik saldırılara dikkat çekti, bu saldırıların da HDP'nin gücünü gösterdiğini belirtti. Yüksekdağ, "Artık daha fazla gücümüze güvenmemiz gerekiyor" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, daha sonra Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe mahallesine geçerek halkla buluştu, büro açılışını gerçekleştirdi.

"Yaşamı bütün ezilenler için gerçek bir bayrama dönüştürmek için yola çıktık" diyen Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Rojava devrimi Ortadoğu karanlığında halklara yakılan bir meşale oldu. Onu savunmak halkların birliğini savunmaktır. Rojava'dan Gezi'ye yeni bir yaşamı kurmak için yola çıktık. Artık bu yoldan geri dönüş yok! Türkiye halkları egemenlere mahkum değil. Halkların artık yeni bir partisi var, HDP. HDP halklarımızın umut ışığıdır. Karanlığın içinde yarasa gibi yaşayanlar işte bu ışıktan korkuyor. Demirtaş'a verilen her oy, kendi geleceğimize verilen oydur."

31.07.2014