Zergelê heyetimiz sivil katliam ile ilgili raporunu basın toplantısı ile açıkladı

Zergelê'deki sivil katliamı ile ilgili araştırma yapmak için Federal Kürdistan bölgesine giden heyetimiz bugün Genel Merkezimizde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı'da heyet adına Urfa Milletvekilimiz Osman Baydemir raporun sunumunu gerçekleştirdi. Heyette yer alan MYK üyemiz Hatice Altınışık, İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kaya, Siirt Milletvekilimiz Prof. Dr. Kadri Yıldırım ve Eş Genel Başkan Yardımcımız Nazmi Gür de basın toplantısında hazır bulundu.

1 Ağustos tarihinde yapılan saldırıya ilişkin bilgi veren Baydemir, gelen bilgi ve açıklamalara rağmen hükümetin 'sivillerin katledildiği bilgisini reddetmesi üzerine' heyet oluşturarak bölgeye gittiklerini söyledi. Bölgeye "gerçeklerin açığa çıkarılması" amacıyla gittiklerinin altını çizen Baydemir, heyet olarak 4-6 Ağustos tarihleri arasında yaptıkları incelemelerde, olayın tanıkları, yaralılar, köylüler, Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ve yerel dinamiklerle görüştüklerini aktardı.

Heyetin yaptığı incelemelere YNK, Yekgirtîi, Tevgera Azadî, Goran gibi kimi siyasi oluşumların da eşlik ettiğini belirten Baydemir, ayrıca yaralıları ziyaret ederken kendilerine Hewlêr Valisi Newzat Hama'nın eşlik ettiğini kaydetti.

Siviller hiçbir şüpheye yer bırakılmayacak şekilde katledildi

Aralarında 5 yaşından 70 yaşına kadar kadın, yaşlı ve çocukların bulunduğu bütün yaralılarla görüştükleri dile getiren Baydemir, katliama dair şu bilgileri paylaştı:

"Zergelê köyü binlerce yıldır sivil yaşamın olduğu bir köydür. Köyün 37 betonarme ev, belediye binası, camiden oluşan sivil yerleşim yerinden oluştuğu tespit edildi. Selim Hıdır Emin'e ait ev, Karox Hamed Emine, Necip Ahmet, Zagros Rojhilata ait evler yerle bir edilmiştir. Bombardıman aşamasında, Zergele köyünde sağ kurtulan yerleşik halkın tanıklığında, saldırı gününden 2 gün önce insansız hava araçlarıyla keşifler yapıldığı, olay günü köyün saat 4-6 arasında en az 3 kez birden fazla patlamanın yaşandığı saldırılar meydana gelmiştir.

'Enkazı kaldırmaya çalışanlar bombalandı'

Bırakılan ilk bombanın kazan bombası olduğu söylendi. Evin enkazındaki 70 yaşındaki Ayşe Muhamed Mustafa burada hayatını kaybetti. Enkaz altındaki Mustafa'yı kurtarmaya çalışırken köylülere göre, saat 04.50'de köy yeniden bombalandı. İkinci saldırıda, Mustafa kurtarmaya çalışan 4 kişi de hayatını kaybetti. Üçüncü saldırı saat 05.10 civarında yapıldı. Enkaz çalışmasına yönelik saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıda da 3 kişi hayatını kaybetti. 2 saat süren saldırıda 8 sivil kişinin hiçbir şüpheye yer bırakılmayacak şekilde katledildiği tarafımızca teyit edilmiştir."

Ayrıca saldırı sonrasında Zergelê civarında bulunan Boniskan, Liwjan gibi 4 köyün boşaltıldığı da belirten Baydemir, bine yakın kişinin "can güvenliği korkusu" nedeniyle köylerini terk ettiklerini söyledi.

Baydemir, saldırıda hayatını kaybeden Salih Muhammet Emin'in ise komşu köyde kaldığını, o gece misafirliğe geldiği köyde kız kardeşinin hayatını kurtarmaya çalışırken yaşamının elinden alındığını ifade etti.

Önceki 3 saldırıda evini ve eşini kaybetti

Saldırıda hayatını kaybeden Necip Abdullah'ın eşi olan Mehri Aziz Veli isimli köylü kadının da yine İran ve Türkiye tarafından daha önce yapılan 3 saldırıda evlerinin yıkıldığını, bu saldırıların sonuncusunda eşini de kaybettiğini belirten Baydemir, "Kendi ifadesiyle bu bombalamalar ve saldırılar onun kaderi olmuş" dedi.

Kandil'de 100'e yakın köy var

Kandil'in tek başına PKK kampı olarak lanse edildiğine işaret eden Baydemir, bu bilginin yanlış olduğu üzerinde de durdu. Baydemir, Kandil bölgesinin bine yakın yurttaşın yaşadığı 100'e yakın sivil yerleşimi olan bir "habitat" olduğu belirterek, özellikle yaz aylarının nüfusun en yüksek olduğu mevsim olduğunu vurguladı.

Saldırıların amacı köylerin boşaltılması

Baydemir, verdiği bu bilgilerin ardından "saldırıyı bilinçli bir katliam" olarak değerlendiren köylülerin yine bu saldırı ile köylerinin boşaltılmak istendiği yönündeki görüşlerini kendileriyle paylaştığını kaydetti. Baydemir, köylülerin bölgede PKK gerillalarının olduğunu, ancak hiçbir şekilde köylere, sivil yerleşimlere inmedikleri gibi bunun PKK hukuku açısından da yasak olduğunun kendilerine iletildiğini söyledi.

'Bu katliamın sorumluluğu AKP'dedir'

Baydemir, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yaptıkları görüşmelerde ve yine Türkiye kamuoyuna yansımayan yerel yönetim yetkilileri tarafından yapılan açıklamaları incelediklerinde 'Kürdistan bölgesel yönetiminin saldırı öncesinde bilgilendirildi ya da Barzani'nin operasyonlara destek verdiği' bilgisinin doğru olmadığını söyledi.

Katliamda Türkiye'nin sorumluluğu kadar, Türkiye'ye söz konusu muhimattı veren ülkelerin de sorumlu olduğunun altını çizen Baydemir, saldırıda katliam kadar doğanın da katledildiğini ve onlarca hektar alanda yangın çıkarıldığını belirtti.

Suç duyurusunda bulunuyoruz

"Sivillerin katliamları ile sonuçlanan TSK saldırısının sorumluluğu AKP hükümetindedir" diyen Baydemir, "Bu saldırı silsilesi içinde bulunan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Raporu suç duyurusu dilekçisi olarak ileteceğiz. Kullanılan malzemenin menşei söz konusu ülkeyi de sorumlu tutuyor. Bu mühimmatların satılması, saldırı gerçekleştirilmesi taahhüdü karşılığında verilmelidir çağrısı yapıyoruz" diye konuştu.

Raporu word dosyası olarak indir