HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya anadilinde eğitime dönük saldırıları sordu.
Zozani'nin önergesinde sunduğu gerekçe şu şekilde;
"Kürtçe dil eğitimine imkân sağlayan kanun 2002 yılında yasalaşmış, sonrasında 2004 yılı ile birlikte ilk Kürtçe kurslar açılmıştı. Kamuoyunda “Demokratikleşme Paketi” olarak bilinen ve içerisinde özel okullarda Kürtçe anadilde eğitim verilmesini mümkün kılan tasarı da, 2014 Mart ayı ile yasalaşmış ve yürürlüğe girmişti.
Bunun üzerine, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı ile birlikte; Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kurdi-Der), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın da (Eğitim-Sen) yer aldığı bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin öncülüğünde Kürtçe eğitim verecek 3 pilot okul belirlenmiştir. Diyarbakır, Şırnak'ın Cizre ilçesi ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde belirlenen bu 3 pilot okulda anadilde eğitim verilmesi kararlaştırılmıştır.
Ancak, yasal olarak bir engel olmamasına karşın; bu okullarda Kaymakamlık, Emniyet ve devletin diğer bazı kurumları aracılığıyla soruşturma ve inceleme yapılmak istenmiştir. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, Kürtçe eğitim verecek olan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'na bugün öğrencilerden önce polislerin baskın düzenleyip inceleme yapmak istemeleri bunun en somut örneğidir.
Anadilde eğitim hakkının evrensel bir hak olduğunu ve Türkiye'de de Kürt sorunu başta olmak üzere demokratikleşme sürecinin önemli bir parçası olan bu hakkın, yasal olarak engel olmamasına karşın, devletin kurumları aracılığıyla bir baskı unsuruna dönmesi, devam eden demokratik çözüm ve barış sürecinin de ruhuna uygun düşmemektedir."
Zozani, Ala'ya şu soruları yöneltti:
"Yasal olarak bir engel olmadığı halde, anadilde eğitim verilmesi öngörülen 3 pilot okula dönük; kaymakamlık, emniyet ve diğer kurumların inceleme veya soruşturma yapma gerekçeleri nelerdir?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yasal mevzuatın uygun olduğunu açıklamış olmasına karşın; belirlenen 3 okulda anadilde eğitim yapılmasını engellemeye dönük bu girişimler yasal olarak suç değil midir? Buna ilişkin Bakanlığınız tarafından bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Kürtçe eğitim verecek okullardan biri olan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'na, bugün polis tarafından yapılan baskının nedeni nedir? Bu baskın, Bakanlığınızın talimatıyla mı gerçekleşmiştir?
Bazı sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin başlatmış olduğu bu girişimin, Türkiye’nin normalleşme sürecine girmesi noktasında yol gösterici bir adım olduğunu düşünürsek; demokratik çözüm ve barış sürecinde, anadilde eğitim gibi evrensel bir hakkın engellenmesinin, onurlu bir barışı inşa etme bağlamında, sürecin ruhuna aykırı olduğunu düşünmüyor musunuz?"
17.09.2014
Zozani'nin önergesinde sunduğu gerekçe şu şekilde;
"Kürtçe dil eğitimine imkân sağlayan kanun 2002 yılında yasalaşmış, sonrasında 2004 yılı ile birlikte ilk Kürtçe kurslar açılmıştı. Kamuoyunda “Demokratikleşme Paketi” olarak bilinen ve içerisinde özel okullarda Kürtçe anadilde eğitim verilmesini mümkün kılan tasarı da, 2014 Mart ayı ile yasalaşmış ve yürürlüğe girmişti.
Bunun üzerine, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı ile birlikte; Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kurdi-Der), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın da (Eğitim-Sen) yer aldığı bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin öncülüğünde Kürtçe eğitim verecek 3 pilot okul belirlenmiştir. Diyarbakır, Şırnak'ın Cizre ilçesi ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde belirlenen bu 3 pilot okulda anadilde eğitim verilmesi kararlaştırılmıştır.
Ancak, yasal olarak bir engel olmamasına karşın; bu okullarda Kaymakamlık, Emniyet ve devletin diğer bazı kurumları aracılığıyla soruşturma ve inceleme yapılmak istenmiştir. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, Kürtçe eğitim verecek olan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'na bugün öğrencilerden önce polislerin baskın düzenleyip inceleme yapmak istemeleri bunun en somut örneğidir.
Anadilde eğitim hakkının evrensel bir hak olduğunu ve Türkiye'de de Kürt sorunu başta olmak üzere demokratikleşme sürecinin önemli bir parçası olan bu hakkın, yasal olarak engel olmamasına karşın, devletin kurumları aracılığıyla bir baskı unsuruna dönmesi, devam eden demokratik çözüm ve barış sürecinin de ruhuna uygun düşmemektedir."
Zozani, Ala'ya şu soruları yöneltti:
"Yasal olarak bir engel olmadığı halde, anadilde eğitim verilmesi öngörülen 3 pilot okula dönük; kaymakamlık, emniyet ve diğer kurumların inceleme veya soruşturma yapma gerekçeleri nelerdir?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yasal mevzuatın uygun olduğunu açıklamış olmasına karşın; belirlenen 3 okulda anadilde eğitim yapılmasını engellemeye dönük bu girişimler yasal olarak suç değil midir? Buna ilişkin Bakanlığınız tarafından bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Kürtçe eğitim verecek okullardan biri olan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'na, bugün polis tarafından yapılan baskının nedeni nedir? Bu baskın, Bakanlığınızın talimatıyla mı gerçekleşmiştir?
Bazı sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin başlatmış olduğu bu girişimin, Türkiye’nin normalleşme sürecine girmesi noktasında yol gösterici bir adım olduğunu düşünürsek; demokratik çözüm ve barış sürecinde, anadilde eğitim gibi evrensel bir hakkın engellenmesinin, onurlu bir barışı inşa etme bağlamında, sürecin ruhuna aykırı olduğunu düşünmüyor musunuz?"
17.09.2014