Avukatlar: Deniz Poyraz’ın katilinin ülkücü geçmişi, SADAT ile ilişkisi araştırılmadı; dava kapatılmak isteniyor

İzmir İl Örgütümüze yapılan saldırı ve Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesi davasına ilişkin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyelerimiz ile dava avukatları İzmir’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyemiz Av. Türkan Aslan Ağaç, ÖHD avukatı İmdat Ataş ve diğer avukatların açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

Avukat Türkan Aslan Ağaç: İktidar ve kolluk cinayetin araştırılmaması için çalışmıştır

Bildiğiniz gibi 16 Haziran 2021 tarihinde HDP İzmir İl Binasına silahlı saldırı gerçekleştirilmiş ve Deniz Poyraz yaşamını yitirmiştir. Konuya ilişkin iddianame hazırlanmış ve İzmir 6’ncı Mahkemesi iddianameyi kabul ederek davayı açmıştır. HDP Hukuk Komisyonu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları olarak süreci sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Maddi gerçekliğin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması için bizlerin gösterdiği hassasiyet ve çabanın tek başına işe yaramadığını gördük. Siyasi iktidar ve kolluk büyük uyum ve kararlılık içinde siyasi cinayetin araştırılmaması için, tüm boyutlarıyla araştırılmaması için zımni bir fikir birliği içinde çalışma yürütmüştür. Olayın gerçekleşmesinden önce ve olayın gerçekleştirildi anda kolluk büyük bir zaaf içinde olmuştur. Türkiye’nin 3’üncü büyük şehrinde Türkiye’nin 3’üncü büyük partisine yönelik saldırıya kolluğun gecikmesini, olay sırasında müdahale edilmemesini ve delillerin toplanmasında yaşanan ihmalkarlığı bir zaaf zinciri olarak tanımlamak mümkün. Aynı özensizliği benzer siyasi saldırılarda da görmek mümkün. Sivil giyimli TEM ve asayiş şube polisleri, saldırının gerçekleştirildiği binanın önünde olmalarına rağmen saldırıyı engellememiştir. 

İş merkezinde ve bir odada inceleme yapılmadı

Bütün binada yapılması gereken araştırma yapılmadan diğer katlardaki insanların giriş çıkışı serbest bırakılmıştır. Oysaki kolluğun telsiz konuşmalarından katilin katlar arasında dolaştığı bilinmektedir. İş merkezinde kendisine yardım eden kişi ya da kişilerin olup olmadığı konusunda bilgi bulunmamaktadır. Bu konuda kolluk hiçbir araştırma yapmamıştır. Saldırının olduğu il binasında kapalı olan örgütlenme odası açılmayarak inceleme yapılmamıştır. Daha sonra bizim yaptığımız incelemede bu odada da mermi çekirdeği bulunmuştur. 

Katilin çantasındaki malzemeler kayıt altına alınmayarak deliller karartıldı

HTS kayıtları alınmadan, deliller toplanmadan kısa sürede bu süreç tamamlanmıştır. Bu da olayın vahametine ve niteliğine uygun bir soruşturma yürütülmeyeceğini bize göstermiştir. Saldırgan katilin emniyette alınan ifadesi ve alınma biçimi bu özensizliğin bir başka göstergesidir. Saldırganın ilişkilerine ilişkin emniyette herhangi bir soru yöneltilmemiştir. Emniyette katile sorulan ilk soru özgeçmiş diğer 3 soru sağlık durumu ile ilgilidir ve ardından sorguya ara verilmiştir. Sorulan diğer sorular da olayın ayrıntılandırılmasına ilişkin değildir. Sanık ile birlikte gözaltına alınması gereken ilk telefon incelemesi ile tespit edilen kişiler daha sonra tanık olarak ifadeye çağrılmıştır. Bu da maddi gerçekliğin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını engellemektedir. 

Katile gözaltında kim, neden 100 TL verdi?

Saldırganın üzerinde bulunan çantadaki malzemeler liste halinde kayıt altına alınmamıştır. Bu da bir kısım delilin kapatıldığı şüphesini güçlendirmektedir. Katilin üzerinde 100 TL çıkmasına rağmen karakolda çıktıktan sonra kendisine 200 TL verilmiştir. Bu parayı katile kim vermiştir ve neden kayıt altına alınmıştır. Bu parayı katliamdan sonra "ismin ne ağabeyciğim" diyen anlayış mı vermiştir? 

Nezarethaneyken Instagram paylaşımları nasıl silindi?

Saldırgan katilin emniyette çekilen fotoğrafları incelendiğinde tutulduğu yerin nezarethane olmadığı anlaşılmaktadır. Bu yaşadığı konfordan ve rahatlıktan da anlaşılmaktadır. Katilin gözaltında olduğu sırada Instagram hesabındaki paylaşımlarının silindiği tarafımızdan tespit edilmiştir. Bunların incelenmesine ilişkin taleplerimize ilişkin herhangi bir inceleme yapılmamıştır. 

Katil saldırıdan önce neden defalarca İzmir Emniyet Müdürlüğünü aradı?

Kolluk HTS incelemelerinde, sanığın telefonunun yönlendirildiği numaranın ait olduğu kişi hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır. HTS kayıtlarının incelenmesinde ortaya çıkan bir diğer ilginç nokta ise katilin katliamdan bir gün önce İzmir Emniyet Müdürlüğünü aramış olmasıdır. Saldırıdan bir hafta önce katil İzmir Emniyet Müdürlüğünü defalarca aramıştır. Bu aramaların sıradan olmadığı kanaati tarafımızdan oluşmuştur. Katilin emniyet müdürlüğünde kimi ya da kimleri aradığının ses kayıtlarının dosyaya celbini talep ettik. Ancak ses kayıtlarının olmadığı cevabı verilmiştir. 

Her yere taksiyle giden ve lüks otellerde kalan katili kim finanse ediyor?

Saldırganın daha önce il binamızı hem iç hem de dıştan keşif yaptığı anlaşılmıştır. HTS kayıtları incelendiğinde katilin olay mahalline sayısız kez geldiği baz sinyallerinden anlaşılmaktadır. Kolluk bu konuda da herhangi bir araştırma yapmamıştır. Katilin iş yerine katliamdan önce gitmediği ve müstafi sayıldığı anlaşılmaktadır. Devlet memuru olan kişi son 1,5 yıl boyunca ulaşım için sürekli taksi kullanmış. Gaziemir ile Turgutlu Urgan arası ve başka birçok yere taksi ile gittiği anlaşılmaktadır. Otellerde sayısız kez konaklamış ve özellikle Kaya Termal’de SPA hizmeti almıştır. Dışarıda sürekli yemek yediği ve yemek yerken taksileri beklettiğini biliyoruz. Son 2,5 ayını maaşsız geçiren failin maaşı ile kendisini ikame etmediği anlaşılmaktadır. Ancak bu konuda kolluk, kazancı ile harcamalarının orantılı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Oysa bu giderlerin kim ya da kimler tarafından finanse edildiğinin tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. 

Otopsi raporu gelmeden, deliller beklenmeden dava açılmıştır

Kolluk, telefonda kayıtlı 950 kişiye ilişkin araştırmanın sürdüğünü belirtmesine rağmen, dava eksikliklere rağmen açılmıştır. İddianamede kişinin örgütsel ilişkisinin olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Savcılık otopsi raporunun gelmesini beklemeden davayı açmıştır. Soruşturma süreci oldukça hızlı kapatıldı. Adil bir yargılama soruşturma sürecinin hızla tamamlanması gerekiyor. Ancak bu, olayın bütün yönleriyle araştırılması ve bütün delillerin toplanması ile mümkün olur. Deliller toplanmadan, beklenen deliler gelmeden dosya kapatılarak dava açılmıştır. 

Savcı elindeki yetki ve imkanları kullanmadı

Soruşturmanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülmesinin maddi gerçekliğin tüm yönleriyle ortaya çıkarılmasına hiçbir katkısı olmamıştır. Savcının elindeki yasal imkanlar ve olanaklar saldırının arka planını açığa çıkarmak için kullanılmamıştır. Aksine maddi gerçekliğin tüm gerçekliği ile ortaya çıkmasının manipüle edildiği bile ifade edebilir. Çünkü savcılığın ilk 18 saat yaptığı araştırmalar ve delil toplaması bizlerin 100'ü aşkın talebi nedeniyle gerçekleşmiştir. Taleplerimizin bir kısmının yerine getirildiğini göstermek amacıyla deliller toplanmış gibi yürütülmüş bir faaliyettir.

Katilin SADAT ile ilişkisine dair inceleme yapılmamıştır

İddianame olayın siyasi boyutunu özellikle göz ardı ederek hazırlanmıştır. Saldırganın 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında tanımlanan terör örgütleriyle ve yapılarla ilişkisi tespit edilmemiş olabilir. Ancak devlet içine yerleşmiş ve suç örgütleriyle ve yapılarıyla ilişkili olabileceği konusu hiçbir şekilde incelenmemiştir. Saldırganın SADAT ile ilişkisi olup olmadığı konusundaki talebimiz karşısında kolluğun yaptığı tek şey interaktif ortamda inceleme yapmaktır. 6 Eylül 2021 tarihli internet tespit tutanağında SADAT’ın kendi linki üzerinden tanıtımına ilişkin görsel ve HDP İzmir İl Binasına ilişkin saldırıya ilişkin açıklaması sadece görüntülenerek konulmuştur. Bunun dışında katilin SADAT ile ilişkisi olup olmadığı konusunda derinlemesine bir araştırma yapılmamıştır. Şirkete yazı yazarak sorma gereği bile duyulmamıştır. SADAT’ın kendi internet sayfası üzerinden yaptığı açıklama doğru kabul edilmiştir. 

Savcı katilin ilişkili olduğu ülkücü çevrede hiçbir araştırma yapmadı

Aynı şekilde saldırganın sosyal medya hesapları incelendiğinde çeşitli silahlarla fotoğrafları ile bir siyasi partinin simgesi olan el işaretiyle çektiği fotoğraflar göze çarpmaktadır. HTS kayıtlarında yer alan kişilerin sosyal medya hesapları üzerinde yaptığımız araştırmada katilin ilişkili olduğu kişilerin ezici çoğunluğunun ülkücü olduğu görülmektedir. Ancak kolluk bu yapı için de hiçbir araştırma yapmamıştır. Türkiye’nin geçmişi dikkate alındığında yapılan katliamların büyük çoğunluğunun devlet içinde örgütlenen bu kişiler içinden seçilerek gerçekleştirildiği bilinmektedir. Saldırının bu boyutu göz ardı edilerek yüzeysel bir soruşturma ile dava tamamlanmıştır. Delil toplama süreci yüzeysel yapılmıştır. 

Soruşturma ve dava sürecinde yapılan bu kasıtlı eksik araştırmalar son haftalarda siyasi partilerin yürüttüğü siyasi cinayet tartışmalarında da kendisini göstermektedir. İzmir HDP İl Örgütüne yapılan saldırı siyasi bir cinayettir. Siyasi partiler İzmir’e gelip cinayet sonrası bu gerçeği söylemiş olsaydı bir daha siyasi cinayet tartışmaları yürütülmeyecekti. 

Avukat İmdat Ataş: Saldırgan uzun süre siyasi cinayet işleme planı yapmıştır

Bu cinayet ve il binasına ilişkin saldırı siyasi bir içerik taşıyor, bu konuda bir şüphemiz yok. Bu cinayetin önlenmemiş olması ve kasta varan yaklaşımlar cinayetin siyasi olduğunun göstergesidir. Saldırganın uzun süre boyunca bir siyasi cinayet işleme planı olduğu beyanlarında da var. Demirtaş’a, Pervin Buldan’a, HDP Genel Merkezine saldırı yapmak istediğini belirtmesine rağmen bu kişiyle ilgili istihbari inceleme yapılmamış olması olayın içeriğini göstermektedir. HDP’ye yönelik siyasi iktidar tarafından bir nefret söylemi kullanılıyor. Bunun pratik sonuçları var. Kişinin HDP’ye yönelik saldırı hazırlığını içeren bütün paylaşımlarına ve beyanlarına rağmen bu saldırı engellenmemiştir. Saldırgan yakalanmamıştır, saldırıyı gerçekleştirdikten sonra gelip teslim olmuştur. 24 saat sonra cezaevine gönderilmesi ve davanın kısa sürede kapatılmak istenmesinin nedenleri anlaşılıyor. Türkiye, uluslararası sözleşmelere rağmen yaşam hakkını korumamış ve bu saldırıda taraflı davranmıştır. 

Deniz Poyraz’ın katline rağmen parti önündeki çadır orada tutuluyor

HDP İzmir İl Binası önünde bir çadır var. Bu tür provokatif girişimler polis desteğiyle sürdürülmektedir. HDP yöneticilerinin bütün başvurularına rağmen herhangi bir işlem yapılmamıştır. AKP il binası önünde herhangi bir açıklama yapmak istediğinizde gözaltına alınıp tutuklanabilirsiniz. Deniz Poyraz’ın katline rağmen çadır orada tutuluyor. Kolluğun kasta varacak ihmalleri açıktır. Bu tür saldırıların devletin bilgisi olmadan yapılmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Hrant Dink cinayeti bu konuda önemli bir örnektir. Soruşturma sürecinden başlayarak derinleştirmemişlerdir. Katil bir ay boyunca Suriye’de kalmıştır orada ne iş yapmıştır, MİT’in bilgisi olmadan orada kalmak mümkün değildir. Yaşananlar saldırının tekil olmadığını aksine örgütlü olduğunu bize göstermektedir.

Açıklamanın tam metnini buradan indirebilirsiniz.

25 Ekim 2021